7
Yorum
9
Beğeni
5,0
Puan
1548
Okunma

yüzün bin yıllık tarih gibi......
sen hangi vadinin yağmur kaçağı gözlerdesin
arıyorum seni
bulamayacağım seslere düşüyorsun
kanatlı bir düşle kavrıyorum yitik iklimlerini
yağmurlar geçiyor kaldırım ıslağı kelimelerden
yorgunum aslında
sensizlik kimsesizlik
dallara değen nemli gözlerin ısırıyor
sana uyandırdığım aşkı
ama sen yoksun.....
hangi trenin yolculuk saatindesin
kıvrımlı ay ışıkları düşüyor raylara
bakıyorum tüm yolcular sen
ve kıyamet düşüyor o an geceye....
düş gülünde saklıyorum adındaki harfleri
aradığım sensin biliyorum
kaybolmuş bir mavisin
ve renkler kayboluyor birer birer...
rıhtıma yazılan bir yazıda arıyorum seni
sol tarafta irili ufaklı şarap kırmızısı insanlar
sağımda alkol kokulu yalnızlık
sen yitik sevdalı hasret
ve yoksun
içimde bomboş bir kibir
ağlamak kadar isimsiz deniz
sen yoksun
ve sensizlik kimsesizlik.....................
5.0
100% (10)