2
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
1141
Okunma

dedi ki
şiiri yüreğine giyen adam
kaç duygunun aşiretine çözdüm
göçlerde konaklayan mısraları.
dere sularında bulutları yıkayan kızlar
dağ yollarında nergis/lere aşık delikanlılar gördüm.
düşlerin hain töresinde
yalın ayak çocukların, oyuncak kayıklarına bindim gün aşırı
ve çalıntı aşkların tutanaklarına yazıldım biten bir ömrün sabahı....
sormadan sorgulanamıyor ki dedi hayat
kırmızı bir yarayı onarmaktan aciz
ve kaybedilmiş hayalin ardından bakmaktır sessizliğin tarifi....
acıkırsam bir dilim ezgiyi sürer sevgilinin kokusuna
ve bir bardak geceyide doldururum yanına
aramam başka bir tadı
bir de yeşil yapraklardan çekersem armonik sevdayı
keyfimin kıyısında kaybolurum bir vuslatın göz kapaklarında...
kimseyi istemem dedi gördüğüm gölgelerin sarkacında
benim sözcüklerim var parmaklarımda dağları barındıran
kimselerin bilmediği beşinci iklim/lerim yanar kirpik ucumda
hayretlere düştüğüm çocuklar oynar şiirlerimin geveze/liğinde
yani anlamaya çalışmayın beni
benim gözlerimde görünmez yargılan/dıklarım
tek tabanca ateş alır yalnızlığım
yinede soğuk nehirlerin hırsına ağlar tuhaf berduş yanım....
kıyametim çoktan ezel/ime yazılmış dedi
ardımdan açmaya çalışmayın kapalı tutkularımı
sürgü benliğimle çekişmiş ruhuma
artık rüzgarlarla dinleniyor bedenim.....
5.0
100% (7)