2
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
1183
Okunma

Küçüğüm!
Yıldızların saklandığı o ince maviden sesleniyorum sana
Dinle beni.
Çocukluğumu mahalle aralarında kaybettiğimden beri
Hiçbir masal avutmuyor artık beni.
Bazen sırf oyun olsun diye Ayşe’nin saçını çekerdim
O da ağlar hemen annesine söylerdi.
Benim annem olmamasına rağmen…
O çetrefilli sokakların tek yoldaşıydı parmak uçlarım
Top oynayamazdım, saklambaç desem
Saklanır bir daha kendimi bulamazdım.
Çarem yoktu merdiven köşelerinde sadece ağlardım.
Yaşım küçüktü, gözyaşım büyük!
Eskiden benim bir dedem vardı,
Beyaz saçlı, beyaz sakalı vardı.
Sabun kokardı mis gibi.
Öpmeye doyamazdım
‘’canım dedem’’ derdim bağrına basardı beni.
Bana hep hikâyeler anlatırdı
Usul, usul dinlerdim.
Keşke sabahlar olmasa, masal hiç bitmeseydi.
Ben büyümeseydim.
Ve dedem hiç gitmeseydi usulca.
Bayram gelirdi hepimizde bir heyecan olurdu.
Sabah erkenden kalkar ilk önce dedemin elini öperdik.
Belki yeni kıyafetimiz yoktu,
Ya da lunaparka gidemezdik.
Şeker desen komşu verirse…
Ama dudağımızda hep bir gülümseme vardı.
Küsmezdik, darılmazdık kimseye.
Anneme ‘’neden bizim yeni kıyafetimiz yok?’’ diye soramazdık.
Bilirdik o en iyisini almak isterdi hep.
Ama alamazdı.
Darılmazdık.
‘’Hiçbir şeyimiz olmasın ama yeter ki annemiz yanımız da kalsın’’ derdik.
Velhasıl küçüğüm
Farkında olmadan zaman tükenmiş çocukluğumun kıyısında.
Büyüdüm.
Her şeyi yaşadım ve gördüm.
Meğerse hayat göz açıp, kapatıncaya kadarmış.
Bir varmış, bir yokmuş masallarında ki gibi.
Aslında bir varmışım, bir de yokmuşum.
Şimdiyse
Kime baksam kin, nefret, acı, yalan ve daha nicesi.
Nerede o eski zaman,
Nerede o yoksulluğun içinde mutluluk?
Nerede o eski bayramlar
Ve nerede dedem…
Ya da o ufak avuç içimi bırakmayan annem…
Büyümek istemezdim Tanrım!
Yazmış olduğun alın yazın olmasa…
Ve sen küçüğüm
Sakın o dev aynalara bakma
Gözlerinde kırılırsa
Gözyaşların akmaz bir gün.
5.0
100% (4)