2
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
1170
Okunma

Gidişin bebek uykusu kadar sürsün çocuk
Ashab-ı Kehf uykusu haramdır sana
Yokluğun hüzzam şarkıları gibi buruk
Kordum küle döndüm aşkınla yana yana
Ölüm elbet vakitlice gelir gitme çocuk
Sabahlara kahkahansız varamıyorum
Varlığın damarlarımda kanken çekemem yokluk
Düşlerime geldiğin uykularıma doyamıyorum
Nihavent nağmeleri düşür dilinden çocuk
Bu ayrılık bizi esmerleştirir
Bal dudağındaki ateş, yüreğindeki kavruk
Rotasını bulamayan hayatının nişanesidir
Ürkek bakışlarınla büyüdüm ben çocuk
Bu hicran ruhumu çirkinleştirir
Bilsen yerin üstü altından soğuk
Ölüme labirent kurup etmezsin tehir
Lirik bir türküydün göğsüme dolan çocuk
Göğsümü cevval sevdalılar taşıyamıyor
Bu yürek bir ömür sende kalacak tutuk
Mahzun sevdalılar hasretliğe alışamıyor
Dualarıma ayaz vurmuş üşüyor çocuk
Dileklerimin kapısı adam gibi aralanmıyor
Bir hayal ülke seninle sonsuzluk
Adını zikrettiğim dualarım karalanmıyor
Utangaç bir mevsimde gönlüme düştün çocuk
Yüklü bulutlarla yağmur getirdin
Bazen ızdırap oldun ruhuma çoğu zaman soluk
Kuruyan gönlümde has bahçeler bitirdin
Nikbin sözlerinle aşka gark ettin çocuk
Derdine düşeli aklımı sokak sokak ararım
Bir sözün bin yıla eş değer mutluluk
Aşkın büyük kardı yoksun şimdi külli zararım
Aşkını göğüs cebimde saklıyorum ben çocuk
Duldamda anıların saklı duruyor
Hala sana koşuyorum ne diz kaldı ne topuk
Seni canla anmayan dudaklarım kuruyor
Yıktın hanemi bırakıp gittin çocuk
Bu kalp bu can bir garip öksüz
Yüreğim deli fırtınalar gibi başına buyruk
Yaşamam ,yaşayamam bu fenada ben gönülsüz
5.0
100% (5)