10
Yorum
10
Beğeni
0,0
Puan
2009
Okunma
ben onu en çok siyah giydiğinde seviyordum
bilmiyordu
bilse eminim daha sık giyerdi.
yine hangi kitaptan esinlendi kim bilir?
peltek dili kurmaya çalıştığı cümlelerin yükünü kaldıramaz oldu
garip haller, edalar
bir duyan olsa
o benim değil ben onun peşinde koşmuşum sanır onca yıl
at kuyruğu bağladığı siyah saçlarını mı?
vaktinden erken doğan buzağının şaşkın bakışlarını andıran gözlerini mi?
az kızartılmış sosise benzeyen parmaklarını mı?
nesini seviyordum bilmiyordu kimse
işin kötüsü bende bilmiyordum
hani diyorum üç gün görmesem
dördüncü gün unutur muyum ?
toprak senden hoşnut olsun babacığım
sana verdiğim o söz olmasa...
bazen kendimi ağlayan bebeği sussun diye
ağzıyla tuhaf sesler çıkaran anne gibi hissediyorum
bazen namaz kıldırmak için girdiği mescitte
ayakkabıları çalınan müftü
bazen neyse boşver
en çok yalnız kalmamak için severmiş insan
öyle demiştin
oysa sanki ben yalnız kalmak için sevmiş gibiyim
her pazar hiç olmadığım kadar unutkanım mesela
her salı sallanıp düşer aklımın tavanından iki üç ampül
yine hangi filmden etkilendi kim bilir?
elinde karanfillerle çıkageldi
pikapın iğnesinin plağın kıvrımlarında gezinmeye başladığı anlardı
parfümümün kokusu burnumu terk etmemişti ki henüz
uzun uzun susmamız gereken şeyler var dedi
sustum
kendini, ruhsatsız bir örsle öldürmeyi planlıyordu
içimdeki demirci
pisagor’un sansürsüz notaları eşliğinde
allanıp pullanıyordu yalnızlık
ben gülüyordum
öyle komik görünüyordu ki cepkenine iliştirdiği zincirli cep saati
bir başkasında görse
eminim o da gülerdi..
filiz yüksel 2013