usulca sokuldumuştun omzuma
saçlarında lavanta kokulu rüzgarlar
gözlerinde bir bahar telaşı taşıyordun
sırtımızı verip yüzyıllık çınara şiir okumuştuk...

örselenmiş acıları düğüm eğlemiştik
suskunluğumuz bahar çoğaltıyortu zulamızda
kirpiklerimizin terinde türküler yağmur ıslatırdı
biz umursamazdık hep sarılırdık...
kıskanırdı gece biz içlenirdik her kayan yıldıza...

karanfil kokuluydu o sokaklar
sen bana ben sana
sokulurduk
üşüyen birkaç kumru saçak altından izlerdi bizi
biz gülümserdik geceye ve caddelerin kalabalık karanlığına

biliyorum az sonra sen geçeceksin gençliğimin taze yollarından
yağmurları soracak serkeş kalmış bir yanım
suskunluğun dudak kuruluğu bir mevsim başlatacak durgunluğum
şimdi sen geçeceksin karşımdaki aynaya dönük gözbebeklerimden

haydi şimdi yıldız içelim
damıtılmış hasreti çekerek içimize
sen saçlarında eski lavanta kokularıyla dolaş göğsümün üzerinde
şimdilik ben bahar telaşı taşıyayım asırlık bir özlemle...






solgun yüzlü mevsimlerimiz vardı bizim
birde mavi parmaklı çocuklarımız....