Dostlarımızın bize gösterdiği sevgiyi abartmamız, duyduğumuz minnetten değil, takdire ve sevilmeye ne kadar layık olduğumuzu herkese göstermek içindir. la rochefaucauld
balkonlarda vita kutusunda sardunya birkaç akşamsefası seyrederdi sokağı erkenci simitciler sıcak güneşi uyandırırdı
taptaze bir gün kokardı mahallede önce üç çoçuklu Hacer uyanırdı sabah ezanı sonrası bakraçlarında süt taşıyan Mülayım amca her zaman ki gibi sessiz
ben onlardan sonra uyanır aralardım perdemi ilkin sizin cama bakardım sisli gözlerle bu saatte kalkmadığını bildiğimden dalardım ıssız sokağın dar yollarına...
kuru soğan bir çift siyah zeytin günaydın... kahvaltımın yanında mavi misketlerim aklımda oyunayacağımız yer yine yüzümü yıkamayı unutmuşum masada söylediler oysa ben seninle uyumak istediğimi söylesem utanacaktım vallahi kapı kenarındaki topacım şahit herkesten erken uyanmıştım seni görmek için
hadi şimdi çık gel eskiciler çığırtmadan önce bez bebeğini de unutma sana bize dair yeni masallar anlatacağım içinde yeşil olan...
akreplerin zamanı zehirlediği bir vakitmiş meğer komşunuz Melahat teyze söyledi uzak bir yere taşındığınızı işte bu yüzden sana okuyamacağın şiirler biriktirdim İşte bu yüzden vakitsiz kalkıp aralamıyorum perdemi...
mısraların sızısında keman seslerine verdim kendimi bir de sana anlatmadığım o masala....
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
dün gece daha doğrusu sabahtı şiiri okumuş ama yorum yazma mecalini kendimde bulamamıştım . es geçilecek bir şiir olmadığı için sayfanızı bir daha ziyaret ettim :))
balkonlarda vita kutusunda sardunya birkaç akşamsefası seyrederdi sokağı erkenci simitciler sıcak güneşi uyandırırdı
daha ilk dizede kaldım ...aklıma çocukluğum geldi, vita ve neba yağları biri kağıt biri teneke kutuda. itina ile yıkanır dibi delinirdi tenekelerin begonyalar, cam güzelleri , sardunyalar ekilirdi cam önlerinde hemen hemen her evde aynı görüntü sarı teneke kutusunda çiçek ))) belki saksılar yoktu ama yüreklerde sevgi vardı sıcak sıcaktı . Anneler anne gibi babalar baba gibi evlatlar ise evlattı....şimdi saksılar renkli çiçekler orkide.... ama kayıp gidenler ne peki :(
hadi şimdi çık gel eskiciler çığırtmadan önce
birden eşeğin üstünde satılan keçiboynuzu ve kırık leblebi geldi aklıma :) gülümsedim... yer yer koptum belki şiirden ama
beni çocukluk günlerimin o güzel dakikalarına götürdügünüz için teşekkür ederim ne çok ihtiyacım varmış o anları düşünmeye bunu farkettim.
ve hangimiz mahalledeki birine sevdalanmadık ki :)) ne masum ne çocuksu bir sevdaydı. heleki bizim zamanlarımızda bakışmak bile yüz kızarmasına sebebken. Komşu kızı komşu oğluna bakar mıydı hiç...
ve taşınmalar neticesinde hiç başlamadan bitiveren o tatlı iç kıpırtıları...
kutluyorum kaleminizi ...ve iyiki bu şiirle başlamışım ..
bak ben unutmuştum köle isaoroyu ay ne seyrederdik.. birde hani yayın pat diye kesilir bir maşrafa resmi çıkardı tvde.... senelerce tv açılana kadar ki saat altıda açılırdı istiklal marşı ile annem karşısına oturturdu beni ben bakardım kuzu kuuzu bir şey çıkacak diye istiklal marşında bir çığlık atardım )))) belki şimdiki gibi internet yoktu belki şimdiki gibi oyuncak yoktu ama eskilerden yapılmış bebeklerimiz vardı. çamurdan tabaklar yapardık ama mutluyduk ..
ben bu şiirde neden özlemlerimi buldum onuda anlamış değilim ...
bir zaman makinesi yapsalar ve ben hep çocukluğumda kalsam tertemiz saf el değmemiş düşlerimle ....
aynı dizileri seyretmişiz demekki ))) aynı nesilden olunca şiirin lisanıda aynı oldu...
mavinin ne önemi varki...bence bu şiir kopkoyu bir mavi hemde en güzelinden..
Merhabalar saygıdeğer şairem, Yine Hoş geldiniz sefa getirdiniz...
Yorumunuzu görünce nutkum tutuldu.Şu anda bile ne diyeceğimi bilemiyorum inanın. Yorumunuzla öyle güzel anlatmışsınız ki şiiri, şimdi bende yorumunuzla alıp yeniden o eskilere gittim ne yalan söyleyeyim. (sanki aynı mahallede büyümüşüz gibi) Evet vita kutularında envai çiçek, tek bir kanal siyah beyaz, dallas dizisi, adile naşitli uykudan önceler...komşular toplanırdı ellerinde danteller, köle izvura'nıın kritiğini yapardı... Sokakta gülen bir çocukluğumuz vardı, gazoz kapakları, bilyeler, kızların ellerinde bez bebekler, çamurdan yaptığımız oyuncaklarımız nede mutlu ederdi içimizi... Elektirik kesintilerinde bir gaz lambası yada löküsün etrafında uydurma hikayeler anlatrdık birbirimize... Gün olur fırından eve ekmek götürürken kimsenin nefsi gitmesin diye üstünü sıkıca kapatırdık.. evleri soba değilde birbirine değen nefeslerimiz ısıtırdı,
Ve sevmelerimiz olurdu uzaktan uzağa platonik...ve melankolik hüzünlerimiz olurdu sevdiğimizi uzakta olsa görmediğimiz zamanlar...
Şimdi çoğaldık, çok şeyimiz oldukça yitirmeye başladık, biraz da üşümeye başladık eskilerden uzaklaştıkça....Ve daha nicesi... bakın yorumunuza daldım kaptırdım kendimi sanırım...
çok ama çok teşekkür ederim bu kadar güzel yorum için... size koyu bir mavi borcum oldu şimdiden....
bak ben unutmuştum köle isaoroyu ay ne seyrederdik.. birde hani yayın pat diye kesilir bir maşrafa resmi çıkardı tvde.... senelerce tv açılana kadar ki saat altıda açılırdı istiklal marşı ile annem karşısına oturturdu beni ben bakardım kuzu kuuzu bir şey çıkacak diye istiklal marşında bir çığlık atardım )))) belki şimdiki gibi internet yoktu belki şimdiki gibi oyuncak yoktu ama eskilerden yapılmış bebeklerimiz vardı. çamurdan tabaklar yapardık ama mutluyduk ..
ben bu şiirde neden özlemlerimi buldum onuda anlamış değilim ...
bir zaman makinesi yapsalar ve ben hep çocukluğumda kalsam tertemiz saf el değmemiş düşlerimle ....
aynı dizileri seyretmişiz demekki ))) aynı nesilden olunca şiirin lisanıda aynı oldu...
mavinin ne önemi varki...bence bu şiir kopkoyu bir mavi hemde en güzelinden..
Merhabalar saygıdeğer şairem, Yine Hoş geldiniz sefa getirdiniz...
Yorumunuzu görünce nutkum tutuldu.Şu anda bile ne diyeceğimi bilemiyorum inanın. Yorumunuzla öyle güzel anlatmışsınız ki şiiri, şimdi bende yorumunuzla alıp yeniden o eskilere gittim ne yalan söyleyeyim. (sanki aynı mahallede büyümüşüz gibi) Evet vita kutularında envai çiçek, tek bir kanal siyah beyaz, dallas dizisi, adile naşitli uykudan önceler...komşular toplanırdı ellerinde danteller, köle izvura'nıın kritiğini yapardı... Sokakta gülen bir çocukluğumuz vardı, gazoz kapakları, bilyeler, kızların ellerinde bez bebekler, çamurdan yaptığımız oyuncaklarımız nede mutlu ederdi içimizi... Elektirik kesintilerinde bir gaz lambası yada löküsün etrafında uydurma hikayeler anlatrdık birbirimize... Gün olur fırından eve ekmek götürürken kimsenin nefsi gitmesin diye üstünü sıkıca kapatırdık.. evleri soba değilde birbirine değen nefeslerimiz ısıtırdı,
Ve sevmelerimiz olurdu uzaktan uzağa platonik...ve melankolik hüzünlerimiz olurdu sevdiğimizi uzakta olsa görmediğimiz zamanlar...
Şimdi çoğaldık, çok şeyimiz oldukça yitirmeye başladık, biraz da üşümeye başladık eskilerden uzaklaştıkça....Ve daha nicesi... bakın yorumunuza daldım kaptırdım kendimi sanırım...
çok ama çok teşekkür ederim bu kadar güzel yorum için... size koyu bir mavi borcum oldu şimdiden....
Hiç küsmeyen beyaz kanatlı güvercin, Daha önce dediğim gibi ben aynayım belkide bu yüzden gördüğün o pak ve temizlik senin ta kendin... ama yinede böyle güzel sözleri senden duymak onurumu okşadı bilesin...
Hiç küsmeyen beyaz kanatlı güvercin, Daha önce dediğim gibi ben aynayım belkide bu yüzden gördüğün o pak ve temizlik senin ta kendin... ama yinede böyle güzel sözleri senden duymak onurumu okşadı bilesin...
şiir yüreklim,şiirler değilmidir ki uzakları yakın eden, ve biz ki mısraları yol yapmak hevesiyle yanıp tutuşurken, kısa kalır en uzun mesafeler, ve denizler bir bardak su olur...sende hep aklımdasın unutma... sonsuz sevgi ve selamlarımla dostum...
şiir yüreklim,şiirler değilmidir ki uzakları yakın eden, ve biz ki mısraları yol yapmak hevesiyle yanıp tutuşurken, kısa kalır en uzun mesafeler, ve denizler bir bardak su olur...sende hep aklımdasın unutma... sonsuz sevgi ve selamlarımla dostum...
üçüncü mavi hakkımı, sizi uzun bir aradan sonra yeniden gördüğüm için ve yine eşsiz öyküler okuttuğunuz mutluluğu için kullanıyorum... sizi görmek büyük mutluluk...
üçüncü mavi hakkımı, sizi uzun bir aradan sonra yeniden gördüğüm için ve yine eşsiz öyküler okuttuğunuz mutluluğu için kullanıyorum... sizi görmek büyük mutluluk...
Bu şiir beni çocukluğuma Ankara Ulcanlar'da anneannemin evine.
Küçük bahçeli evlerin çiçekli bahçelerine. İki bahçeyi ayıran duvarın üstünde dizili sardunyalar, kuşkonmaz ve diğer çiçekler, sonra vita kutuları gözlerimin önünde, leylaklar ve taşlı sokaklar..
sonra birbiriyle içli dışlı komşular, birlikte yapma çiçek yapmalar, sinemalar..
Sizi geçmişe götürecek kadar yazabilmişsem ne mutlu bana... işte hep bir yanımız bizden habersiz eskilere gider biz istemeden, ve biraz ısınırız hatıraların gölgesinde... teşekkürler bu içten yorum için..
Sizi geçmişe götürecek kadar yazabilmişsem ne mutlu bana... işte hep bir yanımız bizden habersiz eskilere gider biz istemeden, ve biraz ısınırız hatıraların gölgesinde... teşekkürler bu içten yorum için..
Akrep, yelkovanından zehirliyor zamanı. Ama öldüremedikleri de oluyor usta. -Usta deme bana :) - Ama ben görmeyeli kalem çok yol almış şiirde, kabul edelim de tartışma çıkmasın sabah sabah.
Şiir çok güzeldi. Dünden güne esen hüzün meltemi...
ilerlediğim yok be usta... moral verici sözlerin ne güzel.. o değilde usta yorumlarını özlemişim... o değilde bu mai grip için iyi gelir mi bilmem ama geçmiş olsun yeniden....
ilerlediğim yok be usta... moral verici sözlerin ne güzel.. o değilde usta yorumlarını özlemişim... o değilde bu mai grip için iyi gelir mi bilmem ama geçmiş olsun yeniden....
akreplerin zamanı zehirlediği bir vakitmiş meğer komşunuz Melahat teyze söyledi uzak bir yere taşındığınızı işte bu yüzden sana okuyamacağın şiirler biriktirdim İşte bu yüzden vakitsiz kalkıp aralamıyorum perdemi...
mısraların sızısında keman seslerine verdim kendimi bir de sana anlatmadığım o masala....
HER AŞK KENDİ MASALINI YARATIRMIŞ DERLER YARATMIŞ: Güzeldi şair
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.