0
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1752
Okunma

Köşe kapmaca bir arayıştır
Şırnaklı hallerimdeki sensizlik
sonrasında kayıplara karışırsın.
Şehir mutasyuna uğramış
diye geçiştirirsin kendini...
Sokakları ya Roboski’ye çıkar ,
yada sensizliğe.
bir ramazan sıcağında,
cami avlularında iftari bekleyen amcalar gibi
bekliyordum seni.
Kaç ezandır gelmediğini bile bile...
Ve Belediye Parkı’nda sipariş edilen çay sayısı,
Mezarlık duvarlarının büyüklüğüyle orantılı olmuş.
Ben ise oruç oruç sevdalıydım sana
Bu şehir yabancılaşıyor bütün yabanlığıma
Hani seni düşünürken
Çarptığım bütün lambaları var ya
onlar gibi karanlığım...
papatyanın ihaneti gibidir
bu intihara soyunan bişenkli başım. .
ve akar ortasu’da akan cesetler çayı
Ben kaçağım bu şehirde sevgili.
Kimliksiz yanımla, askeri bir noktada
bekletilmişçesine...
Şırnak diyorum,
Çocukluğumun salıncaksız heyecanı.
palamut ağacında bir iple sallanmak.
Ve her özlem intihara bir adım daha yakınlaştırır.
Parksız geçen küçüklüğümün ..
Yırtık pantolonla tepelerden kaymaktı
Farklı bir kente yolculuğum.
Şimdi bir termik santrali gibi öksürüyorum.
üşüyen avuçlarımda yanlış çalan senfoni gibi
Görültü kirliliği yaratırım.
Şırnak,
Yüreğimin yukuşunda tırmanamadığım
lastik ayakkabıyla kaydığım
Kafamda nuhun gemisinde
seni kurtardığım sevgili yanım
Şırnak bozulmuş dedikoduları yayılmakta.
Ama ben buzulmadım sevgili..
En cok ta bozulmuş yanını sevdim.
seni her halinle her yanımla...
Ta ki bir avuç toprak olana kadar
Şırnak olurcasına seni sevdim.
İzzettin Coşkun
12.07.2013
5.0
100% (1)