Paranın öldürdüğü ruh, kılıcın öldürdüğü bedenden fazladır. walter scott
kayıpkentli
kayıpkentli

Göğü Üzerimize Parça Parça Edip Düşürecek Bu Acı Azize

Yorum

Göğü Üzerimize Parça Parça Edip Düşürecek Bu Acı Azize

( 12 kişi )

6

Yorum

17

Beğeni

5,0

Puan

5517

Okunma

Göğü Üzerimize Parça Parça Edip Düşürecek Bu Acı Azize

Göğü Üzerimize Parça Parça Edip Düşürecek Bu Acı Azize

1)


“Göğü” diyorum.
Üzerimize parça parça edip düşürecek bu acı!

Diyorlar ki:

”Yerden bir pınar fışkırtmadıkça
Yalnızlıklardan ve kalabalıklardan bir bahçe yapıp aralarından çaylar akıtmadıkça
Yahut iddia ettiğin gibi göğü üstümüze parça parça düşürmedikçe
Veya kavuşmayı ve sevinçleri alıp karşımıza getirmedikçe
Altından bir kalbin olmadıkça ve gökyüzünden bir çığlık getirmedikçe
Sana inanmayacağız…”


Ah ben ne diyeyim onlara…

Hayat birleştirir, Azize
İyileri de
Kötüleri de…

Ama onlar
Nasıl ayrıldığımızı ne bilsinler

Seni bana verdiler; beni de senden aldılar.
İşte biz böyle ayrıldık seninle…



2)


Ama yine de şöyle dedim onlara ardından:

“Merhamet edin sadece.
Bu basiretsizlikler salih olana zarar vermez.
Sadece haddi aşanın ferasetini azaltır.
Nefret ve öfkeyi kendimizden uzak tutup, adalet hissine bağlı kalmaya devam edelim”



Güldüler bana hüngür hüngür
Gönülleri Allah’ın dirildiği bir mezarlıktı.
Binlerce melek ölüsüydü gülüşlerinde.

Bir ucu cehennemle tutuşturulmuş ceylanlar adına
Beni bulmak için ormanları yakan devlet,
Bir ucu tayyibe çıkan cumhuriyet…

Ve onca talan arasında kafaları bir, gönülleri ayrı dostların sofrasına oturdum.
Leziz zehirler tadıyorlardı; kutsal küfürlerle doyuyorlardı.

Dinlemediler beni Azize!
Başka dünyalarla düğümlemişlerdi çünkü kulaklarını.

”Bırak onları şimdi” deyip sana dönsem
Sirkeci’den Harem’e kalkar bir ayrılık…
Saçların yerine kalbin savrulur.
Sen salladıkça ellerini, yolum düşer, Surlar kentine…
Bir kız hepimizde tecavüze uğrar!
Vefa’dan Vezneciler’e çıkan Aksaraylı bir kağıtçı kimsesizliğinde
Lice’de takipsizlik olurum.
Bingöl’de sahipsizlik…


3)


Kime döneceğini şaşırdıysan bana dön Azize!
Benim kıblem bellidir!
Dört kitabın sırrı bir Elif’tir!
Bir nûn’un içinde gözetirim ben kalbini…
O esir’i olduğun hikayen
O mahkumu olduğun türkün
Büyütmen gereken güllerinle
Sızım sızım inlediğin bir yemin altındasın bilirim.

”Haydi gidelim” demek isterdim sana
Gidelim Azize….
İnsanca yaşayacağımız bir cennete…
Haydi çocuklarımızı bulalım önce
Sen çocuklarını camiden ben çocuklarımı meyhaneden toplayayım
Evimize dönelim.

Bizi ha camiye çağırmışlar, ha meyhaneye...
Ne fark eder?
O döndüğümüz evler nasıl olsa bizim değil ki!
Çocuklarımız artık piyasanın evladı değil mi?


4)


Benim bu toplumdan alacağım var Azize
Kimsesizliğimi, yol yordam bilmezliğimi, sensizliği…
Şimdi her şeyin bir yolu var, öğrendim artık
Unutmanın bile bir yolu var.
Hekimlere gidiyorsun ve unutmak istediğini söylüyorsun, hepsi bu!
Ama unutmak istediklerini almıyorlar senden
Seni alıyorlar ve sana unutturuyorlar
Seni alıp sana karşı kurup geri veriyorlar…
Kimse okşamıyor başını
“Gel, otur, konuşalım” demiyor.
“Bak, o öyle değil” demiyor.
Nerede büyükler Azize?
O hikmetli gönüller nerede?
Bilmiyorsun…


5)


Şimdi bize bir harf öğretenin kırk yıl taksitçisi olalım istiyorlar
O kadar söyledim sana
Bilmek ne haddimize bizim!?
Hiç bilenle bilmeyen bir olur mu?

Hiç bizim şaşkınlığımızla onların gaddarlığı bir olur mu?

Biz bu hayatı çözemedik!

Cehalet bize düştü, ilim onlara
Prosüdür onlara, bürokrasi onlara, ciddiyet onlara…

Biz kaçamaklarda çocuk
Ani gülüşler, şen kahkahalar ortasındayız.
Uzak dursunlar, bizden hayatını yoluna koyanlar.
Komik tanrılarının ciddi kulları onlar
Para kazanmasını bilen adam olmuş tosuncuklar...

(Seni işportalar arasında özleyeceğim Azize
Bir elimde çocuk şapkası diğer elimde fenerler
Ne alırsan 1 lira Azize
Karşılaşırsak bu caddeler şehrinde
Bu bulvarlar cehenneminde
Omzumda bir kapı göreceksin
Senden başka herkese kapanmış bir kapı
Kilidini yalnız saçlarının açtığı…
)



6)


Garibanlığın asalaklığa dönüştüğü
Acemiliğin soytarılığa giriştiği zamanlardan…
Gideceğim…

Bir yerlerde insanlar daha merhametli
Ve zaman daha asil olmalı…

Yoksa hem sensiz hem on(ur)suz yaşayamam ki!




Kayıpkentli

25 Ağustos - 04 : 48 - İstanbul-Fatih

Paylaş:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Şiiri Değerlendirin
 

Topluluk Puanları (12)

5.0

100% (12)

Göğü üzerimize parça parça edip düşürecek bu acı azize Şiirine Yorum Yap
Okuduğunuz Göğü üzerimize parça parça edip düşürecek bu acı azize şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Göğü Üzerimize Parça Parça Edip Düşürecek Bu Acı Azize şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Devrim Tülay
Devrim Tülay, @devrimtulay
9.7.2013 12:54:32
"çok gezen mi bilir çok okuyan mı?"

kayıpkentli bilir...

yaşamın göbek adını

hep saygıyla...
Esmize - Perihan Kılıç
Esmize - Perihan Kılıç, @esmize-perihankilic
8.7.2013 05:52:43


1. bölüm aynı gök kubbenin altında aynı duygularla yaşamaya çalışan insanların her şeye rağmen ayrımlara tabii olacağından ve bir mucizenin tekrar o insanları bir araya getireceğinden söz etmişsin şair..bu kısma tamamen katılıyorum..

bakıyorsunuz her akım, her insan,her ırk veya din barışçı sevgi dolu dünya özleminde.. dünyaya bakıyorsunuz var mı böyle bir şey? asla yok..tüm dünyadaki karmaşayı işte bu BARIŞ diyen insanlar çıkarmakta
"bir yerlerde insanlar daha merhametli Ve zaman daha asil olmalı"…hayal başka, yaşanan koca bir tezat..ya sebep dersen bana göre sözler farklı, kalpler farklı ... işte o zaman tüm gerçek çıkıyor ortaya "BEN" sadece BEN diyen insanoğlu

2. bölümde sokaklara akan onlarca çeşit insana göndermen var onları "“Nefret ve öfkeyi kendimizden uzak tutup, adalet hissine bağlı kalmaya devam edelim”noktasında buluşmaya çağırıyorsun tepkilerini ortaya koyma adına..halkı da devleti de suçluyorsun yaptıkları tüm yanlışları ile...

3. bölümde insanlığın kurtuluşunun adresini vermişsin işte tüm kutsal dinlerin emrettiği kutsal paydayı işaret ederek"leküm diniküm veliyyeddin" noktasında buluşmaya davetin var o zaman özlenen barış ve sevgi ortamı olacak haklısın da

4.bölüm toplumun yaşadığı tüm çarpıklıkları bilge insanların artık yokluğunu anlatırken çektiğin yoksunluktan ötrü sistemi suçlarken biraz da acaba ben hakl ımıyımın da sorgusu var gibi..Toplumlara önder olacak toplumları öğretileri ile sevgi ile yönlendirecek büyük insanlar yok diyorsun görünürde yok..ama ben inanırım ki "asr" sahipsiz değil....

belki kendini anlatmayı başaramamak seni üzüyor..evet ben gerçekten şair bazen seni anlamıyorum..bu da bir itiraf... belki de sen anlatamıyorsun belki benim idrakim yetmiyor..öfken var, kaynağı nedir... hani kaynağını bilip sana hak versem aynı öfkeyi ben de duyacağım gidecek bilge insanlar mı yok..yoksa biz mi burnumuzun dikine gidip adresleri mi atlıyoruz şair hadi bu soruda benden olsun sana...

evet biz bu hayatı çözemedik şair kim çözdü ki..cumhurlar para babaları aydınlar çok bilenler cahil diye adlandırılanlar yaftalar çeşit çeşit ve öğretilen ezberleri ömrünce kullan diyen düşünce yobazları..hey yavrum hey burası şehir değil bir sirk sanki her biri ayrı traji komik hikayenin bir parçası...ister gül eğlen, ister vay halime de ağla.. Azize de sende bu manzaradan trajediden dolayı ağlamayı tercih edenlerdensin..keşke ağlayacak vicdanı olanlar çok olsa şair o zaman insanların içinde bir su aydınlığı göreceğim ben de ağlıyorum ne yazık ki...

Ve son bölüm "Bir yerlerde insanlar daha merhametli Ve zaman daha asil olmalı…"bulursan beni de çağır oraya...güzel insanların olduğu güzel duygularla sen ben ve azizenin; aziz olan kutsal olan her şeyin hayat bulacağı o yere beni mutlaka çağır bil ki karanlığın bol tanrılı devrinde herkesin tanrısına biat ederek yaşayamam ben..belki o yüzden ben insanlardan fersah fersah kaçarken sen kayıp kenti arıyorsun...bulur muyuz bilmem hepi topu dünya be şair çok da düşünmeye değmez belki....selamlar Şair




Esmize - Perihan Kılıç tarafından 7/8/2013 5:55:53 AM zamanında düzenlenmiştir.
Şükran AY
Şükran AY, @sukranay
7.7.2013 23:25:39





Şiirin, insanlığın onurlu sesi azizeye seslenişte vücut bulmuş.




Ne çok şey anlattın saygıdeğer şairim. Değişen ve bayağılaştırılan değer yargılarının insanlara ordan topluma ordan hayata ordan anlamsızlığa, boşluğa, hiçliğe dünyayı sorgulamaya giden uzun bir yolu vardı...gittim gittim ve hâlâ gidiyorum...



Bitmez sayın şairim bitmez...bitmeyecekti...sen istikameti gösterdin...yolu çizdin...okudun hayıflandık kim yoktu ki orada ohoo herkesin çocuklarından tut da o çocukların babalarına, onları yönetenlere ....geniş çok geniş ufku kapkara çizgi bir manzara görünüyordu yürüdükçe...oysa ufuk ışık olur semayla yerin birleştiği yerde kızıl bir düş ...


Ne diyeyim inşallah renk değişir birgün inşallah.

Azizenin ve yaratıcısının ve onları okuyanlarının yüzü suyu hürmetine inşallah değişir....


Ülkemin senin gibi şairleri başaracak buna yürekten inanıyorum.




Sağolsun sorunların sorumluluğunu taşıyan yüreğin, kalemin, sanatın ....varolsun .






Toplumcu, yürekli, yetkin kalemine ve yüreğine her dem sevgim ve saygım ile .


OlgunOnur
OlgunOnur, @olgunonur2
7.7.2013 21:13:53
5 puan verdi
Sadece şiir.
Metin Akdeniz
Metin Akdeniz, @metinakdeniz
7.7.2013 18:46:06
5 puan verdi
İstanbul en çok seni affedecek Çocuk...

ve Azize'yi...
-Ezrak Rahel-
-Ezrak Rahel-, @ezrak-rahel
7.7.2013 15:57:51
5 puan verdi


Bir acı süzüldü göğümün yamacından
Göğüm dedimse dağların boyunu aşamayan
Dağlar ki suçlu bulunmuş yalnızlıktan
İsyandan

Oysa nifak sokak aralarından kaçıp
Şaşalı masalara oturdu Azize
Gönüller bi(r)lenmesin diye


Ne zaman geldiğim yeri hatırlasam
Gideceğim yeri kaybediyorlar Azize
Ben Kıblem insan dedikçe
İnsanlığı öldürdüler Azize


Okudukça okyanusluyor içim be Şair


Teşekkürler şiir için





Saygıyla





© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL