3
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
1423
Okunma

Dünyaya sunulduğun anda
Nasıl selama durduysa burcunun emrindeki
gezegenler ve güneş…
Secde eder gibi eğilmekteyim, huzurunda…
Tabiat ananın büyütme emeği,
Her yerde geçerli olacak ki!...
Kayalar, taşlar, toprak…
Huşu içinde inlemekteyim, yürüdüğün yollarda…
Doğanın heyecanları, şiddetle yürürlükteyken,
Her varlık ses verecekse!...
Yağmur, tipi ve fırtına…
Huzurunla ilerlerim, felaketler hüzmesinde…
Dünyaya sunulma yasası gereğince…
Nasıl seslenmişse sana gözlerinin emrindeki
güller, çiçekler ve arılar…
Ben de “elif, şın, kaf” çıkarırım dudaklarımdan, izninizle!...
Ketum bir yaratık, huzurunda; dizlerinin üzerinde çökmekte…
Yanan bir köz var gölgede;
bir fener, bir çıra tutmakta elinde ya da bir köz taşımakta tırnağının kenarında
Yanmalıdır! Ateşi veren, doğaya hükmedense…
5.0
100% (3)