MİLİTAN AŞKLAR...
belkide, zambaklar açarken, türkü çağırdı çocuklar,
ellerinde hürriyetten sabahlar, ve göğsü çapraz yarınla koştular.... yiğit bir kadın gibi,sarkıyor şimdi, dağlara sarı sıcak, yeşilin umudunda,uzun hava sarmaşıklar, ve horon tutkularında, yaramaz arzulu çocuklar var... kan çekiyor aşkı, bozulan her mevsime inat, şiirlerde fışkırıyor kardelenler, ay ışığı yalıyor,sevdanın militan kızılını, ve delikanlı yağmurlar yağıyor, ülkemin aziz varoş sabahlarına... haydi vakit, kurtulduğun zincirin olacak, kimbilir kaç yüzyıl, kaç suskunluk günışığına haykıracak. haydi sol yanım, tükenene kadar, zaferi topla gecenin gözlerinden, yoksa, sürgündeki yıldızlar,kayıp,unutulmuşlar mezarına koyulacak... bir bağlama sesi geliyor, uzak diyarların kırsalından, karlı dağların kuytusundaki,terkedilmiş bir buluttan kopuyor teller, yorgunum,ve gözkapaklarıma dokunuyor notalar, yavaşça dalıyorum, ve rüyalarda resmediyorum, militan kızılı aşkları... ağrı dağı dolanıyor koynuma, biraz karadeniz mavisi,biraz akdeniz nergizi tütüyor şiirlerimde, ki diyabekir surları, dersim acısı, ve maraşta kesilen bebelerin gülücük şarkıları... şimdi,hiroşimadaki yedi yaşındaki kızın başucunda ,militan kızılı aşklar, saçlarında,okşanacak ogüzelim kokusu, afrika,tenlerine benzer bir ömürlük yakarış, ve çocuklar,çocuklar kızıl aşkların bulutlarında... kaybedilmiş ne bir mevsim var aslında, nede yaşam sırrı, herşey apaçık uluorta, sevgi,sevişmeler kadar çıplak, gerilla umudu kadar başıdik, mandeladan öte demokrasi, che kadar yakışıklı bir gelecek, sevgi,mahirin gözlerinde okyanus, denizin esmerliğinde,bir koca vadi, sevgi,ibodan yana direnç, pirsultandan cesaret, bedrettinden kopan bir ferman, ve sevgi, kızıl militan mevsimlerin,güvercinleri... kaybolma,hey ülkemin kurtuluş günleri, kan çok aktı,toprakların bilinmez yüreklerine, şimdi,şahdamar gibi kadınlarda var, onurlu delikanlılarda, meşelere taş çıkaran ihtiyarlar, ve sol yumruk ağlamalı doğumlar var, sıkı tut aydınlığı and dağlarının rüzgarında, uzakdoğuda, bir pirinç tanesi kadar özgür, ve irlandada,yıkılmayan kızıl bir aşk ol... sonrası,yüce bir kar tanesi düşer bağrı yanık anaların cennetine, anılar sıralanır,ekmeğin buğusunda bölüşülür aşk, tandırda,sıcak seranomiden kürtçe ağıt yükselir, ve direnen karadeniz,lazca koşar,rumca kapar gözlerini, çerkes bir ateş yanar,ermeni kirpiklerden,türkçe bir yaş akar... BAĞRINDA,ONCA SANCIYLA,ONCA YİTİRİLMEYLE, VE DURDURULAMAZ EZGİLERİNLE, KIZIL AŞKLARA YER AÇARSIN,BİRANDA,BİRDENBİRE...... |