2
Yorum
3
Beğeni
5,0
Puan
4068
Okunma
Dün gece en soğuk ayaza denk geldi solum
İçimde bir buz kütlesi vardı sanki
Sanki yüreğim donmuş haldeydi
Hissetmiyordum bile
Hissetmiyordum kendimi kendimde
Sessiz sedasız susuyordum
Dilim lal olmuştu sanki
İçimde onca kelimelerim birikmişken konuşamıyordum
Yutkunamıyordum
Sen yoktun
Sen duymuyordum
Belki duyuyordun beni umursamıyordun
Belkide sende en soğuk gecenin ayazında kalmıştın
Solun buz kesilmişti belkide
Şimdi çok uzaklardasın biliyorum
Kaç kelimeyle yokluğunu anlatabilirim ki seni sevgili
Kaç cümle kurabilirim yokluğuna
Gidişlerinin ardı sıra kaç damla gözyaşı dökebilirim
Kalbimi nasıl avutabilirim yokluğuna
Nefesim bile beni boğuyorken
Yaşadığıma nasıl kendimi inandırabilirim
Aynalarda göremediğim kendimi
Kimlerde bulabilirim ki
Ben hayatı hiç yaşamadım ki
Bir hayatım olsun diyebileyim
Kaç uykusuz geceyi sabaha bağlıyabilirim ki
Kaç geceye astığım yalnızlığımı
Güneşin doğuşuyla aydınlatabilirim
Zindana dönmüş evimin duvarlarını
Kaç resimle güzelleştirebilirim
Mezar taşına dönmüş tenime
Kaç nefes yokluğunu soluyabilirim ki
Ben kendimi nasıl avutabilirim yokluğuna
Yokluğun kalbimi delip geçiyorken
Ömrümü nasıl uzatabilirim
Nasıl yaşadığıma kendimi inandırabilirim ki
Üşüyen bedenime nasıl sarılabilirim
Ve o sancıyan özlemlerimi
Hangi dar/ağacına asabilirim ki
Sensizliğin ızdırabından kurtulabileyim sevgili
Biliyorum ki sevgili
Sen özgürlük kokan dağların arkasında
Ellerinde kardelen çiçekleriyle
Hayata gülümsüyorsun
Dağların ardından güneşin doğup
Yüzümüze gülümsediği gibi
Ben o dağların arkasındaki seni
Çok uzaklardan seviyorum
Çok uzaklardan dokunuyorum
Yüreğindeki kardelene
Ve diyorum ki
Sen yasaklı bir şehrin
Özgürlük kokan kardelenisin
Ben yüreğindeki o kardelenin uzağında olsamda
Seni canımdan çok seviyorum
İbrahim DALKILIÇ
5.0
100% (4)