10
Yorum
19
Beğeni
5,0
Puan
2101
Okunma

Anlıyorum
Buruk mutluluklar bile
Dedemin o karanlık, hafif sarı renkli odamızda
Söylediği masallar’da kalmış
Yaşlanıp çöküşüne paralel
Yeşermesi,
Iskalayan cimri ve aceleci bulutların
İnsafına kalan, gittikçe sararan mevsimlerin renginden anlıyorum
Ki siyah renk bile sarıdan daha iyidir
Artık söyleyip avunduğum yalanlar bile avutmuyor beni
Sen bir düş kuruyorsun belkide
Hemen yanıp sönen gökkuşağı renginde
Zamansız
Habersiz ! ,
Siyah beyaz filmler’den
İçinde
Çatırdamaya mahkum topraktan sarı
Üşüyen avuçlarımdan da sıcak
En uzak denizlerden daha mavi
Şizofrenik duygular’dan mor
Gözyaşımdan kırmızı
Bilmiyorsun üşüyeceğini
Yalnızlığımdan soğuk ...
Ama helal olsun her rengin her damlası
Gökyüzüne esaretinden
Çatırdamaktan b-Aşka, kuruyan toprağın
Ne gelir ki elinden !
Yeter ki geçiştirirken, incitme bastığın yerleri
Şimdi daha iyi anlıyorum,
duvarların bir insanın üzerine üzerine nasıl yürüdüğünü
-kalem bile isyan eder oldu, mürekkep bitti –
Bilmem mürekkebin azizliğimi
Bilmem ilk defa bir şiire ara verip yazmamdan’mıdır
Düşündüm, yine avutmaya çalışmışım kendimi
Ben hala ...
Her zaman ..
Çok seviyorum seni...
‘’ Bir insanın en çaresiz olduğu an kendi söylediği yalanlara inandığı andır ‘’
......
18.06.2013
5.0
100% (24)