5
Yorum
11
Beğeni
0,0
Puan
1686
Okunma

her yangına bir kibrit
her isyana bir hibrit yeter deyip
çoğul sancılar üretiyoruz
niyetsiz hedefsiz
ve idealsiz refleksler karmaşasında
tûfânın yıkımını idrakten aciz
ilkel dürtülerin yozluğuna sığınıp
biraz cehâlet biraz kerâhet
ama en çok da sefâletle
kabil lisanında türküler söyletiyor
dimağımızı gömdüğümüz çok boyutlu kavramlar
cümleye dönüştüremediğimiz uğultular
sarsarken mahremiyetin kutsallığını
annelerin cennet kokusu yara alıyor
bir bumerang serseriliğiyle
belhüm adal sanrılar eşliğinde
oysa ne kadar da emindik kendimizden
O’nun hilafetini yeryüzüne taşırken
ateşe ve nûra rağmen
hamdolsun ki ’biz insanız’ derken
kararan gözlerimizle farkedemedik
düştüğümüz çelişki oyununu
nefsimizi ve şeklimizi koruma adına
özümüzü kirletirken...
....