26
Yorum
102
Beğeni
0,0
Puan
4553
Okunma


Ihlamurlar Çiçek açtığı Zaman....
Dilimde sabah keyfiyle yeni bir umut türküsü
Kar yağmış dağlara, bozulmamış ütüsü
Rahvan atlar gibi ırgalanan gökyüzü
Gözlerimi kamaştırsa da geleceğim sana
Şimdilik bağlayıcı bir takvim sorma bana
-Ihlamurlar çiçek açtığı zaman.
Ay, şafağa yakın bir mum gibi erimeden
Dağlar çivilendikleri yerde çürümeden
Bebekler hayta hayta yürümeden
Geleceğim diyorum, geleceğim sana
Ne olur kesin bir takvim sorma bana
-Ihlamurlar çiçek açtığı zaman.
Beklesen de olur, beklemesen de
Ben bir gök kuruşum sırmalı kesende
Gecesi uzun süren karlar-buzlar ülkesinde
Hangi ses yürekten çağırır beni sana
Geleceğim diyorum, takvim sorma bana
-Ihlamur çiçek açtığı zaman.
Bu şiir böyle doğarken dost elin elimdeydi
Sen bir zümrüd-ü ankaydın, elim tüylerine deydi
Sevda duvarını aştım, sendeki bu tılsım neydi?
Başka bir gezegende de olsan dönüşüm hep sana
Kesin bir gün belirtemem, n`olur takvim sorma bana
-Ihlamurlar çiçek açtığı zaman.
Eski dikişler sökülür de kanama başlarsa yeniden
Yaralarıma en acı tütünleri basacağım ben
Yeter ki bir çağır beni çiçeklendiğin yerden
Gemileri yaksalar da geleceğim sana
On iki ayın birisinde, kesin takvim sorma bana
-Ihlamur çiçek açtığı zaman.
Bak işte, notalar karıştı, ezgiler muhalif
Hava kurşun gibi ağır, yağmursa arsız
Ey benim alfabemdeki kadîm Elif
Ne güzellik, ne de tat var baharsız
Güzellikleri yaşamak için geleceğim sana
Geleceğim diyorum, biraz mühlet tanı bana
-Ihlamurlar çiçek açtığı zaman.
Ihlamurlar çiçek açtığı zaman
Ben güneş gibi gireceğim her dar kapıdan
Kimseye uğramam ben sana uğramadan
Kavlime sâdıkım, sâdıkım sana
Takvim sorup hudut çizdirme bana
Ben sana çiçeklerle geleceğim
-Ihlamurlar çiçek açtığı zaman.
Bahattin Karakoç
Yolun açık, mekanın cennet olsun üstâd..
Allah rahmet etsin..
Ne dilde dolaşan umut türküsü
Ne de yeşillenen bir nevbahar var
Kurumuş tüm güller uçmuş tütsüsü
Vakit geçti üstad mevsim sonbahar
__Ihlamurlar ancak düşlerde açar
Kavle sadâkate uyan mı varki
Bîtab düşmüş ruhlar bir ölü sanki
Zamanın hükmü yok takvimler eski
Affet bizi üstad insanlık nâçar
__Ihlamurlar ancak düşlerde açar
Bozuldu tılsımlar şafak sökmeden
Dağlar üstündeki karı dökmeden
Henüz yokluğuna boyun bükmeden
Nedense hep insan sevgiden kaçar
__Ihlamurlar ancak düşlerde açar
Ezgiler arabesk, notalar deli
Değmiyor dostluğa anka’nın eli
Daha sevinmeden tattık melali
Kırılmış ümitler, yürekler bîçar
__Ihlamurlar ancak düşlerde açar
Gönüller nasipsiz aşk behreminde
Bülbüle düşen âh, gül hareminde
Sevda ülkesinin tek ireminde
Ne oldu ki üstad baykuşlar uçar
__Ihlamurlar ancak düşlerde açar
Dikiş tutmaz artık sökülen yara
Geciken vuslatlar geçmiyor hora
Ha burda ha orda düşmüşüz nâra
Gerçek aşklar üstad ukbâya dûçar
__Ihlamurlar ancak orada açar
2005