27
Yorum
23
Beğeni
0,0
Puan
2433
Okunma

ne yazayım kime hem
dilimin ucuna gelip giderken
şiire yakışmayan küfürler
bir şey vermeyen sözcükler
gözümün önünde dans ederken
terkedilmiş bir harf gibi
kalın bir tabakayla örtülmüşse üstüm
gelecekte hiç anımsanmayacak topluluk
kendince kalabalık
bilmiyor ki
sadece bir gülün kopuk yaprağı değil bu yara
tümün ayrışması bütünken
sitemim aydınlıktan körleşen gözlere
küme küme toplanması insanların
sanki her rengi yaradan ayrı
kardeşlik falan safsata gibi
herkes ayrı burçlara bayrak dikme telâşında
toprakları bölmek, ayrı sınırlar çekmek
bir dinde toplanmak masalı da yalan
öldürülürken din kardeşi
ayrı dinden gibi Irak’lı Suriye’li
haçlı bir araya geilip bütünleşmişken
bir şiirin içinde ayrışıyoruz
parçalanıyor ülkeler
batıya yem
olsun; şiirimden on böcek iki kurdele eksik olsun
dilim gerçeğe dönüyor
anlamsız iç çekmeler zamanı değil
önüme koyduğum kâğıtta sevgi yazıyor
dilimde gevelemeden
bildirimi sunuyorum
dünya istediğimiz yere dönüyor
neden bir araya gelemiyoruz
şu kapalı pencereleri açalım önce
odaya tertemiz kardeşlik havası girsin
ölü önümüzde
bırakalım arkamızda kalanları
arayalım o yitik harfimizi
sonra yerine koyalım
biz yönünde dönsün dünya
23. 5. 2013 / Nazik Gülünay