29
Yorum
30
Beğeni
0,0
Puan
1976
Okunma

bir çocuk kaldırır dünyayı ayağa
seke seke yürür zincirli alanları
vursa ayağını yere
kocamanca adamlar, dönüp dönüp bakarlar
toz duman içinde kalır
kalıplara sığdırılmış o dar alanlar
kahkahalarla güler
kendi ekseninde dönmeyi tamamlayamayan
tek adım üstünde bir iki üç sayanlar
bir çizgisi kımıldamayan yüzlerin
garip seğrimesine
her vardıkları yere tökezleyip dönerler
kimse adam adam oturmaz yerinde
girer çıkar ceplerine
kirli paralar
komik gelir
paranın girip çıktığı yerler
ne’ki sanki
cepte bir gün durmayan
kâğıt parçası
sigara yakarlar olmadık yerde
ceketlerinin önünü iliklerler
amir neyse
memurlar ayağa kalkar
hepinizin kapı bekçisi olacağım der çocuk
kapınızı açacağım
ulaşamadığınız yerlerde
pisliklerinizi temizleyeceğim
ellerinizin dokunduğu her yeri sileceğim
tomar tomar kâğıtlarınızı taşıyacağım
ve kilitleyeceğim depoya
atlamaya çalışacaksınınz üstünüzden
başka üstlerden sonra.
hiç bitmeyecek bu atlama işleri
yüksek atlayıcı olmanız gerekecek
iyi koşucu
hep birileri tutacak yularınızdan
sırtınızı sıvazlayacak
ağzınıza şeker verecek
bir çocuk sınırlarını zorlar dünyanın
bir o yana, bir bu yana
hepimizin içine
bir çocuk lâzım!
21. 5. 2013 / Nazik Gülünay