6
Yorum
15
Beğeni
5,0
Puan
1428
Okunma

saat 10:
yine geciktin diye kızıyorum kendime
seni bir dünyaya lanse ettim diye
hiç çıkmasaydım keşke o paravanın ardından
kalsaydın avuçlarımda öyle
saat 10.30
yanıma gelene dek fark etmem kesin
karasularına girdiğimi
elimdeki kapalı telefon alır aminleri
yelkenleri yerde bir usul hoşgeldin busesi
güzelliğine latif bir iki cümle
saat 11.00
peynir zeytine karışır hoşbeş
harlı ateşe su dökmek gibidir
aşk ertesi dostluk gösterisi
nefret edersin
ne söylesen yalana gebelenir
tüm tebessümler göz teri
12.00
kahvaltı sonrası kahve saati
ufaktan düşer şiirler
mırıldanır şarkılar kaplar her yeri
ellerimi tut benim sımsıkı
ya da öp üfle sobada yanmış çocuk eli gibi
nasıl olduğumu hatırlat bana
kuru bir sesle sözleri sapıtarak iyiyim diyeceğim nasılsa
bunu sana diyemem ama
istersen onun yerine bir kuplecik
seni benim kadar kimse sevemez bak bana
yüreğine sağlık filan da deme
sol parmağını kalbime basar gibi
saat 13.00
özel hayattan konuşmayız değil mi pek
varsın kalsın bir günde
özgül ağırlığının altında
o mavi boncuklu
bilekliğini takarsın belki
yoklarım laf olsun diye
tenim terine değsin diye
oyalanırım acemi çilingir gibi
kilitlerim üstüme iliği
saat 14.00
masa genişler hayli
titremem geçer alışırım nefesine
iyi aile babası pozları dantellerim sohbete
sen evin kapısını tırmalayan kedi
hiç zahmet etme
hangi renge kuşansa saçların
çirkin derim
sen bana asılan mayhoş heriflerden bahsedersin
ben sana maharetli aşk şiirlerinden
inanmış gibi dinleriz birbirimizi
saat 15.00
zaman tükendikçe çöker telaş
kozmopolit hayat şartları deriz kadere
aynı tarlanın ayrı mahsülleri gibi
sen konsiye sevda tüccarı olursun
ben carî açıkları kapanmamış müşteri
vedalaşma vakti
bir şiir daha süzülür gözlerinden içeri
son bakışta saklanır hep yağız cümleler
keser atar Mürüvvet bir ses göbeğimizi
"benden sonra
sevmedin, sevemedin kimseyi"
ToprağınSesi
.
5.0
100% (13)