ne tekkelere çapıt bağlanmış,
ne dilekler dilenmiş
ne adaklar adanmış doğumuma
ne de anamın bana gebeliğinden
babamın haberi varmış
kendiliğimden gelmişim
yalan dünyaya

ne başında bekleyeni olmuş anamın
ne şerbet, ne pelte getirilmiş
lohusalığında
ne hediyelere gark olmuşum,
ne anam ne babam kutlanmış
doğduğum için
onyedinci gününde
dünyaya geldiğimin
dedemin ölen emmisinin adını almışım
belli ki mübarek adammış

ne el bebek-gül bebek muamelesi
görmüşüm
ne cicilere-bicilere
bürünmüşüm
ne de kucaklara alınıp
fotoğrafım çekilmiş,
düğünlerde bayramlarda,
“-adı üsdünde güz bülücü
Allah’ın emaneti emme,
fazla yaşamaz” denilmiş
iş bilen ebelerce
dağ başında,
yağmurdan yağmura
su gören çalılar gibi büyümüşüm
büyümüş gitmişim









1980 ÖNCESİ GENÇLİĞİN DRAMI
DEVAM EDECEK


Mehmet; Mustafa Hoca ile yurtdışına gidip orada okumuş ve hayatına orada devam etmiştir..

Dedesi.. Amcaları
"-Sen oraya gidersen bi alaman gızına dakılırsın, orda galırsın, ha hurda oku bi gız gurtar köyden.. orda galısan dinden imandan çıkarsın dini imanı milleti unudur.. çocukların kafir olur.. nerde galdı Müslümannık, nerde galdı Türklük" dieyerek ititraz etseler de.. amca çocukları bizim gibi burada galmasın biz ne Müslümanız ne Türküz bari o isan galsın" diye yolcu ederler..

o bunları unutmaz Yurtdışında bir Emirdağlının kızı ile evlenir çok zengin olur.. ama anası onun hasreti ile yanacaktır.. Türk ve Müslüman olmaktan vaz geçmeyerek çocuklarını bu konuda harcayacaktır. Eşi depresyon hastası olarak köye gelirler.. Kuzenlerini kendisine uzak bulur..

yapayalnızdır..

Antalyaya taşınır..
Yörük Mehmet beni tanımaz, hatırlamaz, Yıllar önce Köyde konuştuğumuzu hatırlamaz.

Allaha emanet olsun..
Antalya Yörüklerinin bu günkü toplantısında sponsordur.. sizlere selamı var..

"Yeğnim bari her şeyi anlatmasaydın" dedi

NELER GELDİ NELER GEÇTİ FELEKTEN
UN ELERDİM.. DEVE GEÇTİ ELEKTEN

sağlıcakla kalın
selametle


Allah sıhhat afiyet versin
Allah zeyin açıklığı versin
Ümmedi Muhammedin evladına