17
Yorum
28
Beğeni
4,9
Puan
2983
Okunma

haydi
al kendini vur harmana
güz oluyor bende
sabanın ucunda naçar kasım sabahı
çığlıkla savuruyor
yangın yüzünü
baktım
kıraçtı seninde bakışların
bir başına gelincik gibi
kanakandım
çoraklığının içinde
ne deyim
dolupta yağmamak var
yağıpta akmamak
karışıp derelere
besbelli uzak bir geçmişte
geçmiş dediğin öyle bulutumsu değil
mağara duvarı resimlerinden az önce
belki
ateş bulunalı bir kaç bin yıl
hala aynalı cam şişenin içinde
gaz yağı
ince boyunlu dik
geniş karnında sıcacık alev diliyle
yalanırken işte
kıvrılır üç beş çocuk
kocaman gözlü
kavruk tenli
ırak hanede
ne demekse yoksulluk
heralde uyuşması dizlerin
heralde büyüdükçe ıraması
karatahtada ak tebeşirin
tozunun savrulması
ücra köy yollarına
nereden gelmişse
pili ağırlığınca altın eder bir radyo
yaşamak gerek
ajanslardan arta kalan zamanda
yunaytıt pres interneyşınıldan gizli
yokmuşcana yüzümüze çarpan kapı
yokmuşcana kuş sesleri börtü böcek
yokmuşcana memleketimin masalsız uyutanları
köçeksiz davulsuz zurnasız oynatanları
efektlemek gerek
barones kim vurduya gitmesin.
hey gidinin horantası
dalga sesini ilk radyoda duydum ben
çıplak ayaklarım üşüdü
boğuldum öykünmekten
gün büyüdükçe adına hafta
uzadıkça ay
serpildikçe yıl koydular
çulumuzu çaput yapıp anam
bağladı gül dalına
sızılandı dilek dilek
ağlandı dua dua
yetsin diye karanlıkta
kına kına türküler
yer demir
gök demir
bir kolunda kavga
bir kolunda kimsesiz
hep halay sonu
kısa çöp
dönendikçe devran
çarkından
çalabından
ol demeyle olunmuyor mendil elde
öl demeyle ölünmüyor kör döğüşte
bıyığı yeni terli ağam
hızır dar zamanda gerek
ilyas ahrette
san sen seni gül dalı
erenler makamından
merhaba de
medet de
hu
5.0
97% (36)
1.0
3% (1)