5
Yorum
23
Beğeni
4,8
Puan
1772
Okunma

bi kaç kırlangıç
üç beş bulutla bastırılmış açlığım vardı
üstelik dalında ballandıkça incir
yükselip duruyordu duvarlar
ılık bi ikindi vaktiydi ayakucunda büyüyordu akşamın
bi güneşi bıçaklasan ancak bu kadar kızıl olurdu ortalık
dağların eteklerine bakmayı bırakalı çok olmuştu
ben baktıkça daha sert esiyordu çalımlı rüzgar
şavkı diyordu şavkı
sürmek lazım ceylan gözlere
vurhavur kıyılara yorgun argın
denizin terinden büyümüş çopur yüzlü bi bulut
üçayların ikincisinde baharın
kıpraşıp duruyor yağdı yağacak
donanmış yer gök gelinciklerin ince boyunları
ha açtı ha açacak
gelip çattı bahar
sinsi bi sinek gibi sokuyor işte dağların yalnızlıklarını güneş
kabar kabar morarıyor önce allanıp
camlara çarpıyor sonra bi umut
artık döğüşebilirdi mahzenlerde kinlenmiş horozlar
tarlalardan ırgat dönüp efendilenebilirdi adamlar
kadınlar bildiğin
daracık zamanlardan yamayıp yamayıp
yeni günler dikme telaşında
halbuki ufak bavula bile sığmaz üstü başı
sürüyü bozup
denizi yüzüp
doldurup dereleri yatağa
donanır sabahlara günübirlik
sonra hep tirenler kalkar
yanık demir kokusu siner üstüme üşümüş gibi
giydiğim hiç bi mendil ısıtmaz artık
hiç bi koşmak terletmez
belki sevindirebilir bi turna katarı
5.0
96% (22)
1.0
4% (1)