6
Yorum
14
Beğeni
5,0
Puan
1357
Okunma
Şarap kızılıydı şafak
Yorulmuş güneş yastık eylemiş dağları
Gökte sancılı bir ay
Bulut çekilse birkaç yıldız düşecek
Sokakların sinesinde uyuklayan kedilerimi uyandırmaya
Küçük bir aydınlık yetecek…
Birazdan Markiz de kapatacak kirli dükkanını
Cebimde paslı üç beş kuruş
Ucuz şarap kokusu bir yokuş
Ah şu dizlerim titremese
Çıkmaz mıyım karşımdaki bağlara….
Ey gözleri sürmeli Eleni
Yorgo’ nun şarabına değmiş yanakların
Ve dudaklarında bir mahzen koyuluğu
Damıtır içimdeki sözcükleri…
Hadi fısılda yalnızlığım kayalıklara
Yosun tortusu bir koku Eleni’nin izleri
Sahilde kum çeker deniz
Mavisi omzuma yüklüydü türkülerin…
Ki karşımdaki martılar şimdilik suskun
Teknelerin göğsünde köpüklü dalgalar
Şimdi yağmur yağacak kaldırımlarıma delik buluttan
Hadi kaldır elindeki kadehi Eleni
Bir yudum düşsün sözcüklerinden güneşe
En azından ıslatalım çatlak dudaklarımızdaki derin özlemi…
Hadi Eleni tut ellerimi…! Kalmayalım yarım…
Dizlerimiz denizde gözlerimizde yetim martılar…
Neyse Eleni şimdilik susalım
Bak görüyor musun uyandırdık yine yakamozu…
5.0
100% (9)