0
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1202
Okunma

Bilen var mı saltanat, nasıl bir türe gitmiş?
İntizam kantarında insanlık fire gitmiş.
Kaderinin elinde bir mor yumak yurdumun
Bir baştan öbür başa ağ öre öre gitmiş
Millet hangi gecenin yarı vaktinden sonra
Güneşe uzanmışsa, elinden çire gitmiş
Ballı kaymak dediler, taş yemişiz yıllarca
Tepsinin dibi delik, altından şire gitmiş
Karanlığa nur deyip, kandırmışlar cahili
Okumuşlar gönüllü, göz göre göre gitmiş
Kara cahil bilgeler girdikleri dehlizin
Zehirli duvarına el süre süre gitmiş
Tırnaklardaki zehir taşınmış beyinlerde
Önce inanç, itikat ardından töre gitmiş
Ayrık bu, yayıldıkça; “çıksın” demiş darlanan
Başta eş, dost, akraba sonra yan, yöre gitmiş
Mezalim sofrasında, ekmek banılmış kana
Doyan çıkmış kenara, hesap fakire gitmiş
Baykuş sıfatlıların hüküm sürdüğü yerde
Dikenler kabardıkça, güller kabire gitmiş
Fukara yağmurunda yıkanmış al bayrağım
Otuz bin ev içinden bir kanlı dere gitmiş
Senelerdir her inanç, her görüş, her kesimden
Yüzler, binler, on binler gelinmez yere gitmiş
Canlar, cananlar gitmiş, yurdun dört bir yanından
Dönen yoktur geriye, gitmiş, ha bire gitmiş
Çoban oldun be adam hiç değilse kımılda
Dersin yoz yatağında bit gitmiş, pire gitmiş
Ayağının altından zemin kayıp giderken
Koltuk kaplamaları kuklalar nere gitmiş.
Mayıs 1997
5.0
100% (5)