6
Yorum
6
Beğeni
5,0
Puan
1678
Okunma
NİSANA AZ KALA.....
duldamızda rüzgar
en az üç metre salınır
amansız bir zamanda esen bir yelde...
mısralar keskin uçlu uçurum
ha desek düşecek kanadı yeni çıkmış martılar
kırılmış kalemden dökülürken kömürden kelimeler...
siyahtı... zifirisi içine işlemiş gece
ayı saklayan mor bulut
göğsümüzde kabaran karlı dağlar
suskunluğun gebeliğindeydi gök
kerpiç evlerde bir yosun kokusu
derin bir yeşil hasretti özlem...
pusu kurulmuş vuslatın yollarında üç beş güvercin
bir bekleyiştir her dem açacak güneş
ki bu yüzden biraz uykusuz
en çokta bir bekleyiş yelkovanı ağırdan gezdirir
bu yüzden biraz matematik
biraz da mevsimler zor gelir hep bu yüzden saçlarıma
mesala kıştan kalmış gibi olurken saçlarım...
her mevsimde düşmüşken içime bu üşümeler
perdeler kar beyazı, temiz biraz buzlu anılar
saçların güneşten salınan IŞIKtı sanki düşlerimde...
ellerimde iki karanfil gözlerimde o parlak yıldız
boynum olduğun yere dönük mahsun
kafamda binbir geceden kalma masallar "ku<zeyi" gösteriyordu...
nasırlı satırlarda sen
sözlere kapalı bir iklim olurken dudaklarım
rüzgar soluğumda susuyordu
dalları sallayan rüyan tüm serçeleri konduruyordu
kuruyan yaprakların göğermek isteyen tomurcuklarında...
Ve gece çöktükçe çöküyordu
kara bir mevsimin özlem güncesinde
işte bu yüzden hiç koklamadım henüz açmak üzere olan nis/anı...
5.0
100% (7)