15
Yorum
16
Beğeni
5,0
Puan
3029
Okunma

Eyvallah için için gülüşlerine
Dilimin ucundan dökülen adına,
Düğüm attım.
Söylenmez sırları koydum heybeme
Yılkı atı gibi kendimi vurdum dağlara
Çığlıklarımı astım dilek ağacına
Yalancı baharların kozasına gömüldüm.
Serseri yalnızlığımın tomurcuk tanesiyim.
Ömrümün kışı ne kadar ağır geçerse geçsin
Bilesin ki, adım attığım her yer bahar dır, bahar.
Gün gibi aşikârdır, gönülden gönül’e sana
Dokunuşlarım.
Kendini gizlersin, bilemezsin
Gözlerimin gözlerinde sabahladığını
Yüreğimin yüreğin de vurduğunu
Benden kurtulmak için, Firavun’ laştın!
Gittiğim şehirleri yaktın, güneşimi
Rehin aldın.
Denizlere hükmettin
Çakal misali ulumalarındı seni devleştirdiğini sandığın!
Dağıldığın, döküldüğün sulardı
Tövbelerini, naralarını yutturan
Dünyayı senin sandın da,
Sözünü geçiremediğin denizlerde boğuldun
Ne oldu!
Sahi,
Ne oldu?
Pususuna yattığın huzur senin oldu mu?
Yorulmadım verdiğin derdi, kederi taşımaktan
Çarmıha çekilse de korkuları unutan bedenim
Yine kendi mahşerinde hesapsız,
Ölüsünü kaldıran yüreğim,
Yine gururlu ve yine mağrur
Ben miydim, o sadist duyguları büyüten
Ben miydim kızıl deniz üstünde cesedini bırakan
On parmağım on acının gergefinde
Kanını dökse de,
İçimdeki derya beni boğsa da,
Gittiğim yol adına, canıma mal olsa da,
Geri dönmem bir daha
Eyvallah!
Eyvallah için için gülüşlerine
Eyvallah gönlünde bir dirhem dahi
Kalmayan yüreğime.
Özlem Çetin/ MANİSA
5.0
100% (18)