0
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
798
Okunma
iki travestiyi ezberlemişti artık ekip otosu
arkalarından yürümedim, karşıya geçtim
nikotindi tüm alfabesiyle ciğerlerime dolan o an
tövbe euzu çekiyordu yerde pestili çıkmış bira kutusu
yanında selamet bir slim sigara paketi
taze öpüşmelerden dönüyordum yalnızlığın
biraz asit, çokça klorluydu 4 e 3 resimlerde
yakışıklı çehresiyle kollarımdan tutmuştu, oturduk
bir demlik çayı bitirmiştik yalnız
uzamadım hiç, uzamak yarışmazdı bana
küçüldükçe altlarından bakındım her bir sarhoşun
saçmalamak istediğim yerde boştu her bir bank
yalnız itin önüydü, öyle derdi muhterem
hep bir sıkıntı, sanki ekip benim için dolaşıyordu
oysa uzak değildim kırmızı ışıklar içinde
mavi ateşler çakmağa
şehir aheste kaybolan bir deli gözlerden, gök uzak
göğün çilleri yıldızlar pek gömülü sonsuzluğa
ufaktan adı murat konmuş bir şair arkadaş sayıklıyor
ben bu şehrin hiçbir kaldırımında oturmadan sevdim o şiiri
dedi ki, belki çocuklarımız olur ileride, bana benzerlerse şair
sana benzerlerse şiir olurlar, taksi beklemeden kaçtım
gardolap menteşi yağlanmalıydı, taksiye zaten binmezdim
korna seslerinde yoğururken hüzün hamurunu
açıldı lambaları evlerin, soyundu kombilerin dem meselesi
hiç unutamayacağı bir kül bıraktım bankın ekvatoruna
ur meselesine geçmiştik, oryantalist aşağıntılarının göbeklerinde
taş bırakılmış bir sayındı edep, çAy ah çekti dumanıyla
görmedim, seveceğini bildiğim hikayeler anlattım ağaçlara
sen yeşili en çok bok böceğinde sevmiştin
travestilerin ikisi de kıkırdayıp uzaklaşırken, itler uludu
sayın artık kafasını kaldırmıyordu, bank soğuktu
göremeyeceğin kan liriklerinde, fitilini düşürüp
üfledim tam da orta deliğinden o arsız gölgenin
16 ya 9 çıkıyordu artık tansiyonumuz ekranlarda
ince bir don ve pazar malı sevincinde kuduz iken
sırtlanları aşmış leş seviciliğinde ekmek banıp
yürek tasında fiyakalı huzursuzluklar kırıştı birden
ayaklarım,
yorgun dünyaya baş kaldırmış ufaklıklarla
binlerce saç kıran filmler bitti.
ben bittim, yeni bir havadis yoktu yurt da ve cihan da
illa ki terörist olmaya can atıyordu umut
vurulurken izledim kendimi
abim gecenin ikisinde televizyonun fişini çekmeden yattı
abim pencereden baktı dışarı, beni görür gibi oldu
filinta gibiydi, elleri ise bir orospu eli
defalarca bağrını açıp gösterdi ormana
uzatamayacağım kadar yakındım dişlerimle
çiğnedim abimi annemin rahminde
ve ikimiz beraber düştük.
küçük bir çünküydük, onun küçük bir çükü dahi yokken
lanetli sayılan ellerin pembeliğini eritenler
hayalleri imalat fazlası diye çok uzaklara yolladılar
anneme kızdım
yumurtanın akı düştü
sarısını alıp sürdüm kafama.
açtım
şehir uyumuştu
bank artık yalnız bir sahil
kıskandım yapma saçlarını transların
ekran karartılmıştı
insan kendisine kızarken nasıl da cesurdu
ve menfaat uğruna hiç olmayacaklar yapılırken
..
5.0
100% (3)