9
Yorum
18
Beğeni
5,0
Puan
1143
Okunma
göğsüme dolan boşluğunu öldürdüm
ellerim kana bulandı Ahmet
bir yarayı kazımak tırnaklarınla
defalarca yıkasan da ellerinde kokusunu duymak
öğürdükçe safra çıkarmak olmadık mekanlarda
nasıl kirletiyor vicdanı bilemezsin
ben de bilmiyordum Ahmet
gözlerimdeki bakışın anlamsızlığını
dilimdeki sözcüklerin sabrının tutarsızlığını
idrak edemediğim konuşmalara kayıtsızlığımı
yormadım hiçbirşeye
merdiven çıkarkenki yorgunluğumu sigaraya bağladım
açlıktan ölüyorkenki iştahsızlığımı yorgunluğuma
kendime yarattığım hücrede volta atışlarımı bıkkınlığıma gürültüden
yola atılmış ekmek parçasını kaldırıp kenara koymayışımı kuşlara
yumak ki dolanıp, düğümlenmiş heryerinden
çözmedim Ahmet
çözemedim
sonra birşey oldu Ahmet
yaram çiçeğe durdu baharı fırsat bilip
tomurcuklandım kedere
neresine dokunsam tenimin o kesif koku
neresinden tutsam sözcüklerin kırılgan
ben hiç kırılmam Ahmet
öyle bellemiş herkes
benim hamurum granit
vururlar
tekmelerler
iterler
kalırım ben öyle yerimde durağan
gel derlerse giderim
kal derlerse kalırım öylece
mesafe
benim dışımdakilerin ayarlayacağı birşeydir
anladım Ahmet
öldürmek sakin insanların işi
ben sakindim
sessizdim
ellerim beni dinlemediler
ama hala öğürüyorum
yaptığım işten tiksinip
fazla yaklaşma Ahmet
sadece kulakların tanık olsun bu suça
bilirsin balık hafızalıdır insanlar
belki unutursun zamanla
kitabını yazarız masumiyetin
5.0
100% (16)