2
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
1330
Okunma

Gülmeyi biliyorsun.
Ya ağlamayı, ağlamayı da bilir misin ?
Sonrasında duygularına sarılmayı,
Daralıp bunaldığında huzur bulmayı, rahatlamayı
Ağlarken bile en tatlı hayallerinin peşinden koşmayı.
Gecenin ayazında ve zehir zemberek yoklarda
Ay kokan mutlulukları
Bir gelincik edasında yaşamayı.
Oysa bak
Bak hala
Eski bir hikaye geziniyor gözlerimin içinde
Yine kar yağıyor bu şehre
Ve
Kar altında büyüyen bir çiçek üşüyor şimdilerde
Yarasına figan düşmüş kırlangıç gibi mahzun
Örselenmiş gecelerde.
Kışların koynuna sinmiş baharı kutsuyor
Baharı yaşıyor bakire düşlerinde
Son bir çığlığını ekliyebiliyor sadece
Özlemin bulut bulut sardığı
Lacivert gecelere.
Ay kokuyor mutluluklar
Gece nöbetlerinde.
Hayat ki
Ateşten bir top
Zindanlarda esir yüreğinde.
Bilirim ki
Bu yalnızlar kentin de birer sevdadır yıldızlar
Sevdadır ay kokan ırmaklar
Tükenmiş ümitlere vahadır nice baharlar.
Bir şiirin gerçeğinde yaşar
Bıçak keskinliğindeki sessiz çıığlıklar
Bir şairin yüreğinde doğar
Kaleminde can olur savunmasız vuslatlar.
Hiç bir acıyı saklayamaz
Şahittir hep akan yaşlar
Düşündükçe takılır gözleri
Yakın olur o an uzaklar.
Belki
Yüreğinde hasretlerin sessizliği var
Sanki dört mevsim sonbahar.
Hani
Sanki gerçekmiş gibi masallar
Masalların kahkahasında hep hep bir çiçek ağlar.
Olur olmaz derken
Bir akşam serinliğinde yeşeriverir yamaçlar
Nisan yağmurlarını kuşandıkça sabahlar
Hayal gerçek arası canlanıverir susuz kalmış umutlar.
Yıldızlara uzanırken insancıl bir eda ile mısralar
Hece hece coşar
Şiir şiir akar
Hiç kimselerin duymadığı, kimselerin bilmediği
Suskun nidalar da
Ay kokar hep mutluluklar.
Yüksel Beyocaktan.
5.0
100% (4)