Okuduğunuz
şiir
9.2.2013 tarihinde günün şiiri olarak seçilmiştir.
Söğüt Gölgesi Sesin
Sesinde huzur var senin Irmak kenarında söğüt gölgesi
Yorulmam biliyorum Sesinin yollarını Nefesimle yürürken "Hadi gel çay demledim" Gibi huzurlu gövden Uyuyalım istiyorsan Ya da laf lafı açsın Uykumuz kaçsın
Saklımı saldım dilime Sırrım döküldü Anlattım gizimi Su gibi aktım sana "Buz ister misin rakıya?" Gibi güzel gözlerin Gömleğimin her düğmesi Birbirine bakıyor
İki serçeydik seninle Bir orman yangınına Gagasıyla su taşıyan Söndüremedik ama Değdi bu yorgunluğa "Hava güzel balkona çıkalım mı?" Gibi ferah gülüşün Hangimiz rakıysak su öbürümüz
Ne kadar zorlu zaman Yoksulluğun ovasında iki nehir gibiyiz Denize ulaşmadan Kuruyacağız belki Ama söğüt dalları okşuyor yüzümüzü "Hadi bir türkü söyle" Gibi korkusuz ellerim Yüzümde iki yaprak Titrer gözbebeklerim
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Son zamanlarda okuduğum en güzel şiirlerden biri bu. Diğer şiirlerinizi okuma fırsatım olmadı; zaten buna zamanım da yok. Söylediklerim bu şiirinizle sınırlı olacaktır.
Bu sitede gördüğam en büyük hastalık 'cilalı söz' söylemek tutkusudur. Pek çok yazan gibi okuyan da şiiri parlak söz söylemek sanatı sanıyor. Şiirinizdeki edayı Karadeniz türkülerine benzettim okurken, yapmacıksız, süsten uzak, edebiyat yapma telaşı yok; ama bir o kadar da derin, bir o kadar da sanatlı. Çok orijinal benzetmeler buldum şiirinizde:
"Hadi gel çay demledim" Gibi huzurlu gövden"
"Buz ister misin rakıya?" Gibi güzel gözlerin"
Bu iki örneği özellikle aldım. Ziraa üzerinde biraz konuşmak istiyorum. Şiiri hep bütün türlerin hası olarak tanıyoruz. Yani bir nevi kuyumculuk gibi bir şey. İyi kuyumcu olabilmek için ilk önce kullanılan malzemenin altın olması şarttır. Yani bakır işlersen kuyumcu olmazsın. Şiirin malzemesi dildir. Dildeki kelimelerin de hem anlam, hem ses, hem de çağrışım gibi bir takım hususiyetleri var. Öyle kelimeler vardır ki, bazı şiirlerde onları kullanamazsınız, ne yapsanız orada sırıtırlar. Ben bu örneklerdeki 'gövde' kelimesine takıldım. Bu kadar ince, bu kadar duygusal ifadelerin bulunduğu bir yerde 'gövde' gibi maddi ve insana hiçbir duygu çağırışımına meydan vermeyen bir kelimeyi kullanmanızı yadırgadım. Oraya hangi kelime gider, ne bulursunuz bilemem; ama mutlaka bir şeyler yapmak lazım o mısrada... Güzel bir mısranın ardından insan hiç olmazsa aynı güzellikte bir mısra daha arıyor. İkinci mısranız birincisi kadar güzel değilse şiirdeki ifadenin kalitesi düşüyor demektir. Bundan azami ölçüde kaçınmak lazım. İkinci örnekteki ifadeyi de birincisinin nasıl olması gerektiğini göstermek için aldım. Şair söylerse işte bu ikincisi gibi söyler... Umarım meramımı anlatabildim.
Şiirinizdeki tasnif çok başarılı, baştan sona kadar şiirde bir kopukluk bir dağınıklık yok. Verdiğim örneklere benzer ifadeleri her bölümde tekrar etmeniz şiirinize bir hava verirken bir yandan da şiiri -dolayısıyla sizi- dağınıklıktan koruyor. Eskiler bunu redifle yaparlardı. Siz başka bir yolunu bulmuşsunuz ki çok güzel.
Şiirde gördüğüm bir başka olumsuzluk da 'ama' bağlacının kullanılması. Nedense, ben şiirde bağlaçları hiç sevmem, sanki şair meramını anlatamıyormuş gibi gelir bana bunları gördükçe. Eğer üzerinde düşünülürse o ifadeler 'ama'sız verilebilirdi zannındayım.
En başta söylemem gereken en sona kaldı değerli şair. Şu 'söğüt gölgesi' pek hoş bir ifade olmamış gibi geliyor bana. Sanki şiirin havasını, ciddiyetini, inceliğini hafifletiyor veya en azından gölgeliyor gibi geldi bana.
Bütün bu söylediklerimi ciddiye alırsınız umudundayım; çünkü söylediklerim en az şiiriniz kadar içtendi.
İnsanlar arasında estetikte görüş ayrılıkları bulunabilir; bu tabiidir. Sizin munis bulduğunuz bir şeyi ben gayet kaba ve hince bulabilirim veya tam tersi de olabilir. Önemli olan konuşmak ve zihnimizde bir takım 'acabalar' oluşturmak ve bunlar üzerine kafa yormaktır. Ben şiiri çok ciddi bir iş olarak görüyorum; yani 'ben kendim için yazıyorum, benim anlayışım bu, benim öyle hoşuma gidiyor, benim tarzım bu' gibi temelsiz ve daha çok kaytarmaya dayalı savunmalardan hoşlanmıyorum. Siz gereken cevabı vermişsiniz, saygı duyuyorum; çünkü kendinize göre açıklamanızı da yapmışsınız.
Ben tenkidi de çok ciddiye alan biriyim. Sanat münekkitsiz kaldığı zaman vicdanını kaybeder düşünncesindeyim. Tabii ki münekkit de önce kendisi vicdanlı olmalı ve başka hesaplar peşinde olmamalıdır...
Emeğiniz ve değerli görüşleriniz için çok teşekkür ederim sayın cinar39. Benim de son zamanlarda okuduğum en güzel yorumlardan biriydi. Şiire değer verip zaman ayırmışsınız. Emeğinize ve düşüncelerinize saygılarımı sunuyorum.
Gövde kelimesi sizin takıldığınız benimse orası için en uygun olduğunu düşündüğüm kelime. Burada ayrışıyoruz biraz. Gövde, kalbi barındıran bölüm olduğu için önemsiyorum. Huzuru temsil ediyor benim için burada. "Hadi gel çay içelim" gibi bir huzuru.
"Ama" bağlacını iki yerde kullandım. Kullanmam gerekiyordu. Bu bağlacı kurtarıcı olarak değil diğer sözcükler gibi şiirin bir parçası olarak kullandım. "söndüremedik ama / Değdi bu yorgunluğa" gibi bir dize "ama" sız estetik olmazdı.
Söylediklerinizin içtenliğine tüm kabimle inanıyorum tekrar tekrar teşekkür ediyorum. Bu şiir üzerine eleştirdiğiniz noktalarda fikirlerimiz ayrı olsa da böylesi yapıcı ve içi dolu şiir eleştirilerine ihtiyacımız var hepimizin.
İnsanlar arasında estetikte görüş ayrılıkları bulunabilir; bu tabiidir. Sizin munis bulduğunuz bir şeyi ben gayet kaba ve hince bulabilirim veya tam tersi de olabilir. Önemli olan konuşmak ve zihnimizde bir takım 'acabalar' oluşturmak ve bunlar üzerine kafa yormaktır. Ben şiiri çok ciddi bir iş olarak görüyorum; yani 'ben kendim için yazıyorum, benim anlayışım bu, benim öyle hoşuma gidiyor, benim tarzım bu' gibi temelsiz ve daha çok kaytarmaya dayalı savunmalardan hoşlanmıyorum. Siz gereken cevabı vermişsiniz, saygı duyuyorum; çünkü kendinize göre açıklamanızı da yapmışsınız.
Ben tenkidi de çok ciddiye alan biriyim. Sanat münekkitsiz kaldığı zaman vicdanını kaybeder düşünncesindeyim. Tabii ki münekkit de önce kendisi vicdanlı olmalı ve başka hesaplar peşinde olmamalıdır...
Emeğiniz ve değerli görüşleriniz için çok teşekkür ederim sayın cinar39. Benim de son zamanlarda okuduğum en güzel yorumlardan biriydi. Şiire değer verip zaman ayırmışsınız. Emeğinize ve düşüncelerinize saygılarımı sunuyorum.
Gövde kelimesi sizin takıldığınız benimse orası için en uygun olduğunu düşündüğüm kelime. Burada ayrışıyoruz biraz. Gövde, kalbi barındıran bölüm olduğu için önemsiyorum. Huzuru temsil ediyor benim için burada. "Hadi gel çay içelim" gibi bir huzuru.
"Ama" bağlacını iki yerde kullandım. Kullanmam gerekiyordu. Bu bağlacı kurtarıcı olarak değil diğer sözcükler gibi şiirin bir parçası olarak kullandım. "söndüremedik ama / Değdi bu yorgunluğa" gibi bir dize "ama" sız estetik olmazdı.
Söylediklerinizin içtenliğine tüm kabimle inanıyorum tekrar tekrar teşekkür ediyorum. Bu şiir üzerine eleştirdiğiniz noktalarda fikirlerimiz ayrı olsa da böylesi yapıcı ve içi dolu şiir eleştirilerine ihtiyacımız var hepimizin.
"İki serçeydik seninle Bir orman yangınına Gagasıyla su taşıyan Söndüremedik ama Değdi bu yorgunluğa "Hava güzel balkona çıkalım mı?" Gibi ferah gülüşün"
İki serçeydik seninle Bir orman yangınına Gagasıyla su taşıyan Söndüremedik ama Değdi bu yorgunluğa "Hava güzel balkona çıkalım mı?" Gibi ferah gülüşün Hangimiz rakıysak su öbürümüz
İKİMİZ BİR BÜTÜNÜZ DİYEN SEVGİ DOLU GÜNE YAKIŞAN ÇOK GÜZEL YÜREK SESİ. TEBRİK EDİYOR DAİMİ BAŞRILAR DİLİYORUM.SELAM DUA İLE.
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.