3
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
1630
Okunma

...
ne zaman
bir sazın teli
inilese dertli dertli
ne zaman
bir yanık türkü duysam
düğünlerde bile söylense
oynanmayan
başları bir o bir bu yana yaslatan
gözleri dolduran
yanık, uzun bir türkü “ahhh” ile başlayan
gurbette olduğumu hatırlarım..
gözlerim dolar
burnumun direği sızlar
nefesim daralır
boğazıma bir şeyler düğümlenir
şuramda bir sızı
içim ürperir
bitmek bilmez bir ağlama nöbetinde gözlerim
kanar yüreğim
ha deyince kendime gelemem
gurbeti yaşarım..
….
bir gurbet türküsü
alır-götürür beni başka yıllara
akranlarımı özlerim
çocukluğumu
köyü,
keçiyi-koyunu
eşeği,
öküzü,
çilekeşliği,
hatta!
köpeğimizi boğduranları,
ekinimizi güdenleri,
anımızı kakanları
bizi çekemeyenleri,
hor görenleri,
beni oyuna almayanları,
top oynarkan çelme takanları
tepeden bakan akrabaları,
bizim oğlana kız vermeyenleri,
bizim kızı oğlanlarına
layık görmeyenleri,
anamı akrabadan saymayanları
bizim iki keçiyi sürüsüne almayanları,
ziyana girdi diye
muhtara kapattıranları,
…
köydeyken
en sevmediklerimi,
korktuğum köpekleri,
öldürdüğüm yeğe kedileri
kuru ekmeği,
yavan aşı
beni döven oğlanları
elimi kesen kör bıçağı,
hakkından gelemediğim işleri,
ayağıma batan dikenli çetiyi,
demir dikeni,
ulamayı, ayrığı,
kişnişi,
acımığı,
kımılı, süneyi, yavsığı,
göğeni, sivrisineği
yanağımdan sokan bambılı,
parmağımı sokan eyi böcüyü
elimi ezen taşı
geçit vermeyen çalıları,
sarıbaş tikeni
ulaşamadığım dalları
aç kaldığım zamanları,
çaresizlikleri,
…
bilseniz nasıl özlerim..
o hani
gönülden dilenen hayır duaları
var ya
hala
beklerim..
...
5.0
100% (4)