9
Yorum
11
Beğeni
0,0
Puan
1569
Okunma

Özgürlüğüm o martının kanadın da asılı
Ağla bulut şimdi halime
gözyaşım kendi pınarında boğuldu
öyle bir hükmü giydirdim ki yüreğime
yılarca çektiğim acılar, hiç oldu yanında
şu yaşam yumağında
hüznü çile diye sardım yaralarıma
bir sevda türküsüydü istediğim
duydukça duygulandığım
duygulandıkça ağladığım
ağladıkça yandığım
yandıkça sevdiğim
sevdikçe sevildiğim
şimdi unutulmuş bir takvim yaprağına
tutunup ağlıyorum
anıların arkasında gördüğüm o kız
saçları alev kırmızısı
göğsünün altında ağıtlarını gizliyor
kendi yangınını arıyor masalının küllerinde
buruk bir tebessüm dudağının kıvrımında:
“yine eksiğim ömrümün sayfalarında”
Karanlık gözlerime düşmezden evvel
Sabahlar en güzel danslarını yapardı
Daha bir güzel çıvıldardı kuşlar
Kelebekler daha uzun uçardı çiçekten çiçeğe
Mor menekşem daha da neşeliydi
Ben güneş olurdum,bahar ardımca yürürdü
Bir geceydi,ama en karasında
Küstürdü beni bana
Ben karanlık oldum,yürüdüm ardım sıra
Bir hasretliktir şimdi umudun gelişi
Türküler yürümüyor dağlara doğru
Bir ben eksiğim bunca ağacın,böceğin
Derelerin,denizlerin ortasında bir ben
Oyy kapıma gelen ölüm !
Sen ne güzel misafirsin..