4
Yorum
8
Beğeni
5,0
Puan
2090
Okunma

İçi boşaltılmıştı bu şehrin
Siyah adamlar alıp götürmüşlerdi
Yüzümüze ışıldadığı kadar bildiğimiz renkleri
Gök kırmızıyı giyinmişti
Geride kalanların mavi düşleri yitik
Gülmeyi bir kuşun kanadında unutmuşlardı…
Durun!
Öyle hemencecik geçmeyin
Bir bakın hele
Bu şehrin neresindeyim
Bu caddelerin nefesi miyim?...
Çirkinlik nasılda yapışmış üzerine
Öldürmüşler güzel olan ne varsa
Yüreğime işlenmiş adı
İnce bir sızı gibiydi derinliklerimde
Seni de kaybettim bu şehirde
Kendim gibi
Caddelerine,sokak lambalarına sinmiş
Yalnızlığın iğrenç kokusu
bir unutma arıyorum senin için
şöyle en fiyakalısından
unut ki beni
ağlatmayasın umudun gülüşünü….
Kızma gönlüne sığamadım diye
Yorgunum,yorgunluğum bin asırlık
Hiçbir yer acımı barındıramıyor
Yordum yüreğimi
Bildiğin gibi değil..
Gece gözlerini açarken yeni korkulara
Tutar annemin kucağında aldığım çocuksu titremelerim
Ömrüm bir tünel sanki
Bu acımasız zaman tünelinde geçerken
Kaç kere uğurladım beni benden
Sitem etme sevdiğim
Yok sayma kendini yüreğimde
Say ki aynı pencereye bakarak yaşlanmayacağız
Engeller keser yollarımı….
Bu şehrin yaralı yolları
Biri sana doğru
Diğeri bana çıkıyor
Gördüğün her yüzden
Sıyrılmış yüzler
Masal anlatıyor
Hepsi bu…..
5.0
100% (7)