1
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
850
Okunma
İki Salkım Duman
I.
salaştır ellerim
kadın zindânlar söyler bunu
her gece en az bir şiirle boşalırım
yağmuruma ıslık katarım… varsın uzaklığım anlaşılsın!
şimdi gelelim asıl mevzuya
aslolan neydi ki, yüzümüz belki
belki gözlerimiz, sincap gibi bir şeydi! öyle dedi
duvarın saatinde baygın bakan kedi
zamanı yalıyor, yalıyor hayatı
soğuk komalar getiriyor bana
inciniyorum
inceliyorum
ne zaman rüyasına dalsam kentin
yani kent dediğim
bir gezegendir
yani gezegen dediğim de
bütün her yer ve hiçbir şeydir
varolan
kısrakların değdiği koku
öte tendir…
meselâ ilkin ne zaman öldüğümü bilmek isterim
suçumdur, suçsuzluğum- bedelini öderim
neden cennet bu dünyanın hegemonyası?
bilmek isterim
ne hatırdı çiçeklerin bana yası bilmek isterim
turuncudur ne anlamsızsa moru ellerim
karanlık şifreler kilidim kimdir bilmek isterim.
bana duru bir su getirecekse ölüm
ağzımı kesmişimdir haydut rüzgârlarla
sokak çocukları evimdir, üşümüş
aynalarımda ısrar pekleri ve rüya, düzülmüş yansımalarla
bırakırım tanrının kayığını hiçliğe
tıklatırım, âh gözüm
misafir koma yolsuzluğu:
inceciğim, uçmasam
yürümek isterim.
II.
kösnüyorsa
bildiğinden ağrıyı
gecikmiş tiren biletleri kokar annem
hayata ne zaman erken çıkmışsam!
anla beni
diye başlıyordu her sabah…
ya
yazdıysam…
Payanda
5.0
100% (4)