Ya Rab! Tut elimden ufkumda gam kasavet tülleniyor
Ruhuma bir inşirah, gönlüme fecir aydınlığı
Ey dualara icabet eden bak şu renk atmış benzime
Ey kimsesizler kimsesi
Huzuruna gelsem boynu bükük, gözü yaşlı
Merhamet eder misin, vallahi yollar yokuş ve zikzaklı
Şehrayinlerle sevindir şu hazan yemiş yapraklar gibi,
Savrulup duran bendeni
Dünya devran ediyor ,masallardaki gibi devler sardı çevremi
Kaf dağından gelir mi anka gibi bir büyü
Köprüler yıkılmış nehirleri aşamam
Bir sevdaya tutkunum fersah fersah uzakta
Ahde vefa bekliyor dilimdeki lisanla
Kıvrım kıvrım akıyor yüreğim uhrevi alemlere
Sana ayân halimi
Beyân eden dilimi
Tebessümle yarlığa
Ey tükenmez hazinelerin sahibi
Ufkumda dirilten bir meltem estir
Baharları bekleyen, güller, çiçekler açtır
Bu garip kulun ne mevsimler yaşadı
Bağışla selâmet ufkuna ulaştır
Sinemdeki yangını güz yağmurlarıyla bastır
Ümidimi yitirmem arzuhâlim sanadır
Niyazım kainatın sultanı o habinin niyazına nazardır
Aciz lisanımın çağırmaları yakarışlarımı fısıldar
Iztırarla kıvranan şiirlerim acizken
Şuara kelâmım çaresizken
Tuğyanlarıma baş kaldırmalarıma derman
Ya Rab sözlerim sana düşme şevkiyle şahlandı
Ey dertlerimize derman sağanak, sağanak ihsanlar diliyorum
İhtiyacım pek büyük lakin senin hazinen tükenmeyen en çoktur
Sen sen diyen ufkuma ,sinemdeki ahlara, takatim kesik duracağım kıyamda
Ellerim açılırırken semaya, niyâzlarım her duaya icabet eden ulu Sultanıma!