0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1135
Okunma
Dert denizinden mutluluk süzüyorum elimde kevgir
Diğer elimde tesbih, dilimde isminden bir ezgi
Uzayan saçlarım, sarıya çalar rengi
O narin ellerini saçlarımda gezdir.
Pamuk eller Sema’ya, şimdi Rabb’den seni isteme vakti
Ne aşk şarabı içtim, ne de oldum saki!
Lakin kana kana içtim sevgimi
Şimdi ne deliyim ne kalabiliyorum sakin..
Üstümden bir aşk geçti, yüzüm paramparça, gözlerim kan çanağı
Sen bir deniz kızı, ben topal korsan aşkına takıldı kancalarım
Karanlık sarınca ayı, yıldızları taşır gökyüzünün salıncağı
Aşkını ömür taşırım, çünkü ’yükü’ asla korkutmaz minik karıncayı
Kar’ınca yıldızlarla ayı, gökyüzü güzelleşir
Görecelidir güzellik! Sence güzel nedir?
Bence ’aşkı yaşatabilene’ güzel denir!
Çünkü Leyla’sını bulan her Mecnun’a gökyüzü güzel gelir.
Güzel değil gökyüzü, gül yüzün olmasa!
Gönül terazisi adil mi bilmem ama seni ’ton’ basar
GÖÇ başlatıyorum ve her yol çıkar sana
Lakin insanoğlu ahmak! Aşkın yolunu zor sanar...
Gözlerin gökyüzüne ışık, gökyüzüne renk
Kanım delidir ister ki; dünyayı önüne sermek
Gönül sanar gözlerini Cennet
Cennet midir bilmem ama Cennet’e denk!..
Sen aşkı kalbime yamalarken kullandığım ipliğim
Buyur sultanım tahtın olsun kirpiğim
Sen bembeyaz bir kar, ben sana muhtaç bir ’kar tilkisi’
Sıcaklığın merhem ama asıl ’soğukluğun’ okşar içimi!
Ki zaten ’soğuk’ mevsiminde güzel, aramızda olması saçma
Sen değilsen hiç bir ’deva’ya derdimi açmam!
Azığım var azdan daha az, sana doğru geliyorum
Biraz da sevgi katıp bohçama..
Ben tek kişilik bir aşk sürüsü, sen elinde ’ney’ olan bir çoban
Bir gölgelikte kalalım öylece düşmeyelim hiç bir yola
Bıkmam ’vallahi’ senden geçse üstümüzden seneler
Çünkü çalışmayı bırakmaz arı, bal ile dolsa da kovan..
Ben yola düşmüş ’muhacirim’, sen hasretiyle yandığım bir ’ensar’
Gümüş iplikli kaftan değil, üzerim de var yırtık esvap
Çok uzamadı mı ’sensizlik orucu’ ey yâr?
Ne zaman sunacaksın gözlerinle gözlerime iftar!