8
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
923
Okunma
KÖY ÖYKÜSÜ-1
Dağılır ağrılar dağların ardından
Ağıtların dağladığı yanık türküler salınır
Henüz kimsenin ismini bilmediği esmer tenli çocukların ellerinde
Büyürken toprak kokulu karanfiller
Tezek tütsülü bacaların ucunda bir umut
Tandırın içinde kavrulan un
Ekmek telaşına düşen bir akşam tutuşur
Titrek gaz lambalarında bilinmez gölgeler oynaşırken
İnce çarpık bacaklı masallar yokmuşla başlardı
…
Bıyığı yeni terlemiş gençler
Dayarken başlarını pencerelere
Al yazmalı kızların düşlerini süsleyen en güzel şeydi
Gündüzden ilmek attığı kilimlere sinmiş
Yüreklere kazınmış menekşe motifli desenlerdeki sevdalar
O vakit sarkıtlarla bir olup daha da uzardı gece
Doğum sancısındaki bir ananın başında dururken bir nene
Hiç gelmeyecekmiş gibi beklenirdi kış ortası bir sabahı
Titreyen kuşların kanatlarına kalırdı kar kalıntıları
Birde şafak nöbeti ve derin bekleyişler
Serçelerin kirpiklerinde umarsızca havalanırdı….
…
Sağır sessizliği bölmesi görevini üstlenirdi hep şafaklar
Donmuş muslukların başında susamış bir suskunluk
Karla ıslatırdı kurumuş dudaklarını
Ciğerinden ilk nefesini çıkaran bir çocuğun çığlığı
Çığ yaratırdı bir vadinin buza kezmiş nehirlerinde
Hayat akardı yüz sürmüş güneşin ilk dokunuşunda
Sonra yeniden tezek kokulu umutlar yükselirdi bacalardan
Adı konmamış kundağındaki bebeğin gözlerinde bir mavi
Beyaz bir düş resmi çizerdi
Açılmamış avuçlarında gün görmemiş bir yumruk
İkliminden önce ilk açan kardelenin korkusuzluğuydu bu beklide
Daha yeni rahminden çıkardığı çocuğunu koklayamayan bir kadın
Son nefesini salarken gökyüzüne
Yüzünde tek kalandı eski baharlardan kalma tebessüm
Kapanan yolların açılmasını kadar zordu
Duran bir yüreğin yeniden atmaya başlaması
Köyün tek ebesi olan nenenin çatlak dudaklarından dirilirken yeni bir ağıt
Yine tezek kokulu bacaların dumanına karışırdı mor umutlar...
,
,
,
5.0
100% (6)