Dün gece sensiz adım adım gezdim sokakları.Tüm yollar bana taşlı kaldı.
Sen yanımda iken ne kadar mutluydum,şimdi sensiz gözlerim yaşlı kaldı.
Seni düşünmekten kafayı yememe az kaldı. Kafa tek yürek iki başlı kaldı.
Ne kavga ne harp bitti,meydan boş kaldı.Okun yaya,kılıcın kalkana aşkı kaldı.

Masallar bile Şirin ile Ferhat’ı,Leyla ile Mecnun’u,Aslı ile Kerem’i kavuşturdu.
Yüzüne bakmayacağım insanlar bile ,sensiz yüzüme yüzlerini buruşturdu.
Biraz zaman geçsin düzelir belki kavuşuruz derken kanunlar bizi soruşturdu.
Ahir zaman alametleri bak işte,devir devran değişti.Alimin zalime aşkı kaldı.

Sensiz ne yemek yapabiliyorum,ne iştahım var ,ne de yiyesim,
Artık tad vermiyor hiçbir şey, kalmadı şu üç günlük dünyada hevesim.
Sigarayı günde iki pakete çıkardım,ondan mıdır yetmiyor artık nefesim
Biten bitene aşk bitti,iş bitti,aş bitti.Sofrada kaşığın pilava aşkı kaldı.

Dudağım dilim lâl oldu,bende gözlerimi söze döndürdüm,
Hasret ateşi içimi yaktıkça,söndürüp köze döndürdüm
Ben bende ki beni öldürüp,yüzümü BİR’e kendimi öze döndürdüm.
Acılarım benden benliğimi aldı.Dervişin dergâha AŞK’ı kaldı.

Arının bala,yaprağın dala olan aşkında özlendim,
Suyun karaya ,fakirin paraya olan ihtiyacında gizlendim,
Toprağın yağmura,gecenin sabaha kavuşmasında süslendim,
Gün doğdu güneş açtı,tüm aşklar kaçtı.Bülbülün güle aşkı kaldı.

Acaba daha bilmediğim söylemediğim ,hangi aşkı yazsam,
Aşk yazmakla da yaşamakla da bitmez,aşk fışkırıyor nereyi kazsam
Sakın biter demeyin bindörtyüz senedir bitmemiş Allah aşkı peygamber aşkı,
Daha çok yazardım bu aşkı, beni benden aldı, kağıdın kaleme aşkı kaldı.

Ahmet SIRDAŞ
01.01.2013 Çarşamba
KÜTAHYA