Afrika’nın kuraklığında,kutupların nemindesin
Göz nemimi kuraklığınla sil, insanoğlu merhamet desin
Ne Yusuf’un yüzüyüz seninle ne de hızırın hızı
Yüzümüz toprağa dönük iken hızır yetişi verse kesin..

Mihrin rengi başkadır mâh’ın ki bambaşka
Peki ya nasıl yakışırlar yanyana, düşmüşlerse aşka
Bir kubbenin ardında gök semanın alnından
Süzülürken mâh geceye mihr gündüze.. buluşmazlar asla.

Bir kum saatinin tam ortası dünya, doluyor ahrete
Ne bir fazla alır kumun dibi ne az, toprak gerek ete
Kulağını aşina kıl 5 vaktin hoş bülbülüne
Sağırsan da gönül sesin yeter,götürür seni öte.


Mesafeler yeni bir ben yarattı aslında
Sensiz nefes alamam derdim, aşkta astım var
Herkes bir yerlere kazır aşklarını, zarar verirler
Cemalimin hüznünde sen varsın gönlü kastığından.


Rüya mısın kabus mu?
Fark eder mi, çapaklarımdan sen kustum
Hangi çölde kumsun hangi deryâda su
Rahiyan sarmış tüm bedenimi hatta cümle ufku.



Ey! gecemin kandili, aydınlığımın buğusu
Kelebeğin tek günü, ademoğlunun salih huyusun
Güle bülbül, güle diken sevgilim;
Kâhrın hoş, lütfun hoş, geçmişi kurak gözümün, suyusun.