Ödünç alınan son kuruşla ödenen ilk kuruş arasında tabii muazzam bir fark vardır. goethe
Oktay Coşar
Oktay Coşar

Kimsesiz Sokak Fahişesine Mektuplar

Yorum

Kimsesiz Sokak Fahişesine Mektuplar

( 37 kişi )

39

Yorum

41

Beğeni

5,0

Puan

3707

Okunma

Okuduğunuz şiir 15.12.2012 tarihinde günün şiiri olarak seçilmiştir.

Kimsesiz Sokak Fahişesine Mektuplar

Seni ilk gördüğümde
gecenin diğer yarısıydı
gece ki saklamıştı utançlarını
ki o da belki çıkmadan önce evinden
sakladığı mektuplarını, kendi çekmecesine koymuştu

sen miydin yoksa o dediğim çıplak ışık
sokağın yalnız bir ucundaydın
hep öyle mi olurdu
hep uçta mı – uç uca mı beklerdin? - Bekledik mi?
sanki düştün düşeceksin gibi her an

dudaklarını acemice boyamıştın belli
kırmızısı ruhundan kayacakmış gibi

sokak lambasının vasıflı ışığı
göğüslerinin arasından
ya da göğüslerinin arsızlılğından sızıyordu
düşesler gibi sıkıştırmıştın göğüslerini
bak ben de bir masaldayım aslında der gibi

uzak gibi – uzağımmışsın gibi seyrettiydim bir süre seni
çaresiz bir öyküye bakar gibi baka kaldıydım sana
sen de bana bakıyordun – bakınıyordun- belki de
ağzında sakızın, sanki çiğnemiyormuşsun gibi
sahnede, bir fahişe rolünün galasında gibi
gözlerinden yağmurlar akar gibi
sarhoştum biraz, ama ruhum ayıktı
ki şöyle devam ettin – belki de

“ne bakıyorsun rimelime?” dedin
de kımıldayan dudaklarına heyecanlandım
“lan” da diyeceksin sandım
“ne bakıyorsun lan bir fahişeye bakar gibi”
diyeceksin sandım
demedin ama
biliyorum, bilmiştim
sen anladın o sokağın o adamı olmadığımı

“hiç” dedim sonra sana
anımsadın mı?
hiç de ne demekse
oysa
hayatımın en güzel hiçine bakıyordum ben o gece
gecenin aslında karanfil kokulu yarısında
körpe bir şiirden aşırılmış böyle bir cümleyle yani

sonra bildin de gözlerimden şehvetin yansımadığını
başından savar gibi konuştuydun
“hiç satılmıyor burada”
“koklamak otuz lira dediydin”
evet koklamak isterdim seni diyecektim sana
ama önce üstündeki kokunu sıyır da ondan sonra
diyecektim sana , belki de
“hani ağladığın zaman ki kokundan isterim “
diyecektim de kıpırdamadı, kıpırdayamadı dudaklarım

sen ağlamadın, ben ağladım ama
belki de sen ağlıyorsun, bense ağlayacaktım
tam karşında senin – senin karşında tam
sen zannetin ki durup dururken oluyor bunlar
ya bildin mi aslında – aslında bildin mi
durup durmadığını- durmadığımızı geçmişimizin

ağladığım belli olmasın diye
ki yağmur da geldi ya hemen
ama sen bildin değil mi o yaşları
nasırlaşmış bakışlarımı
çizdiğim resmindeki sevmeleri

“deli mi ne ne ağlıyorsun be adam”
Demediydin, bildin mi
sen de ağladıydın da sonradan
bölüştüydün sebepli bir bakışı
sen de , sen de,
“ben neden ağlıyorum şimdi?” demedin
ben ağlayınca sen de yaşlandın
ki sen zaten yaşlanmıştın
bildin sanki seni daha önce hiç görmediğimi
de soyunuverdin hemen sokaktan gizli
yoldan çıkmış sokaktan saklı
sırılsıklam soyundun
bir ben gördüm , bir de sen belki
bir de rüya. Hani o rüya. Gördükçe çoğalan.

Sonra ojesi silinmiş titreyen ellerini uzattın bana
çaresiz gözbebeklerinle istedin önce
götür beni dedin , dedin ki beni götür
“burası çok karanlık korkuyorum “dedin
“korkma birileri karanlıklarını unutmuş olmalı burada” dedim
elimi kavuşturdum eline
ne soğuk ellerin dedim
ölmüş bir bulutun bedeni gibi dedim
ne demek o dedin
boş ver dedim
anımsıyor musun
hiçten ve hiçlikten daha önceleri olmuştu

yürümeye başladıydık
“karanlık bizi yakalamadan gidelim” dedin
daha hızlı yürüdük
sokağın ucundaki binanın üçüncü katından bakan yaşlı adam
bizi seyrediyordu belirgin bir farkındalıkla
yaşlı adam bize bakarken gittikçe küçülüyorduk
bir markete gidelim yeni bir oje alalım dedin
“neden?” dedim
bunlar silindi dedin
silinen yaşamları hangi aseton çıkarır dedim
ne demek bu dedin
“boş ver” dedim
bildin mi?

sonra bir bataklık çıktı önümüze yürürken
ben yürüdükçe batıyordum – debeleniyordum
sense hiçbir şey olmamış gibi yürüyordun
ben coşkularıma kadar battım – çıkamadım da
tam nefes alamadığım bir zamanda
durup dururken ürkek elini uzattın bana
beni kurtarırken biraz da tebessüm ettin
sonra birşeyler mırıldandın bu sefer gülümseyerek
ne demek şimdi bu dedim
“boş ver dedin”
hatırladın mı? – belki de sonradan hatırladık

evimin önüne kadar geldik
ne kadar da sıkı tutuyordun ellerimi
“korkma bırakmam” diyemedim sana
“sen benim en güzel hiçimsin” diyemedim
hem ürkektin hem güvenen
“evin burası mı?” dedin
“evet burası evimiz” dedim
“evimiz mi ?”dedin
gözlerine bakarak yanıt veremedim

merdivenlerden- ki sonradan merdivenlerimizden
olabildiğince yukarı çıktık – yukarıya kaybolma isteğiyle
topuklu ayakkabılarının sesi yankılanıyordu
kapının önündeyken bir soru sordun bana
“bu kapı her şeyi açar mı?” dedin
beklediğim bir soru gibi hemen cevap verdim sana
“bu kapıdan girecek olanlara bağlı” dedim
bana baktın bir süre hareketsiz
ağlar gibi tebessüm ettin dudağının kenarıyla
sonra kapı zilinin kenarına iliştirdiğim
iki dal papatyaya ilişti gözün
önce alıp koklamayı düşündün
sonra vazgeçtin
sonra kapıdan içerdi girdin
kapıyı umuduma doğru yavaşça kapattım
tam o sırada
sokağın ucunda oturan
hiç tanımadığımız o yaşlı adam ölmüştü
bildin mi . - ki sonra sonra bildik bunları


sonra ürkek ilerleyişinle yürüdün
bir süre etrafı seyrettin mutluluğunla
biraz da benden ödünç aldığın mutluluğumla
ben o arada sana içki hazırlıyordum
birazdan yani bir kaç dakika sonra sana aç mısın diye soracaktım
sen o arada duvardaki tablolara bakıyordun
bir tanesine gözün takıldı
her tarafın aydınlık olduğu ama güneşin olmadığı bir doğa çizimine
güneşi arıyordun sanki ısrarla, tabloda
“bunları sen mi çizdin?” diye bağırdın
“Evet” dedim
“ressam mısın?” dedin
hayır dedim
sonra ben sana “aç mısın?” dedim
“çok açım, çok açım dedin” yineleyerek
hiç olmadığın kadar mutluydun
anımsadın mı – belki de sonra sonra anımsadık

yanına geldim, geliverdim
güneş neden yok?” dedin
“o diğer tabloda” dedim
“o tablo baktığın tabloya yansıyor “dedim
bana baktın bir süre sevişmek ister gibi
dudaklarıma yapışıp donmak istedin
sana yalvarıyorum beni yanıltma demek istedin
ama diyemedin – belki de çok sonra dedin
bir yudum aldın içkinden
duvar dibindeki yayvan koltuğa oturdun
beni seyrederken bir yudum daha aldın
çok güzeldin - güzeldin çok
seni o sokak masalından kaçırmışım gibi sanki
gördüğüm binlerce rüya arasından en güzeliydin sanki
hiçbir şey söylemek istemiyordum
söyleyeceğim herşey biraz daha yoracaktı beni sanki
seni tanımak da istemiyordum
kimdin neydin umurumda değildi
sen benim en güzel hiçimdin
bildin mi? Belki de pek sonra bilecektik

sadece gözlerine bakıyordum
seninle sevişmek istiyordum
ama giydiğin kısa eteğin bitimine kadar görünen
bembeyaz bacakların da önemli değildi
ben saçlarını okşayarak sevişmek istiyordum seninle
sonra sen bana - sen- bana
“benimle sevişmek istiyor musun?” dedin
“Hayır” dedim
“sana dokunmaktan korkuyorum” diyemedim
bana aşıkmışsın gibi baktın – bakıp durdun aşık mıyım diye
yutkundun – koca koca ve gizliden
birşey diyemedin – hiç diyemedin
“ne iyi bir adamsın sen” bile diyemedin
hatta kısa etekli halinden utandın da biraz belli etmeden
“giyebileceğim bir pijama var mı?” dedin
olacaktı dedim – düşünceli - ?
çıktım salondan – sonradan- salonumuzdan
sen o arada balkona çıktın
mavisi solmuş çantanı açtın
ve makyaj malzemelerinin hepsini aşağı attın
içeri girdin- belki de içime girdin -girmiştin
vitrinin içinde benim de olduğum bir fotoğraf dikkatini çekti
sevgilin mi ?”diye bağırdın
“ne dedin ?”dedim
“vitrindeki fotoğraf “ dedin
için acıdı biraz, belki tuhaf bir endişe
vereceğim cevap mutluluğunu burkabilirdi
elimde pijamayla yanına geldim
“yaşarken öyleydi” dedim
“çok üzüldüm gerçekten” dedin
sen yaşıyorsun ya dedim
önce gözlerime baktın
sonra dudaklarıma
uzun uzun baktın yine
anımsadın mı – ya da kaç zaman sonra anımsadık

Sonra üçlü koltuğa uzandın
“çok yorgunum” dedin
“ben de” dedim
üstüne bir pike örttüm
“uyumak istemiyorum aslında” dedin
“ama uyanmak da istemiyorum” dedin
“müzik dinler misin?” dedim
küçük bir kız çocğuğu gibi kafa salladın
sadece o masum göz kırpışın bile her şeye değerdi benim için
tüm yorgun günlerime
yenik düştüğüm tüm zamanlara
tüm kırgınlıklarıma

edith piaf sever misin dedim
“çok ama çok” der gibi baktın gözlerime
öyle güzel kıvrılmıştın ki yattığın yere
ah bir okşayabilsem saçlarını
ama, “erken” demenden korktum
geç kaldık oysa – kaldık oysa geç
anımsadın mı- ya da anımsadık mı sonra?

ışıkları ve sıkıntılarımı kapattım -
mumları yaktım – içimizdeki ve odadaki biraz ışık yetti
mum alevinin biraz aydınlatabildiği koltukta oturuyordum
içkimden bir yudum daha aldım – mezesi, yanında biraz suskunlukla
iyice yumuşamıştı bedenim – kalbim, ruhum
“bu müzikte sevişmek harika olurdu” diyemedim
“bu müzikte saçlarını okşamak bir şiir gibi olurdu” diyemedim
sense iyice karanlıkta kalmıştın, dünlerin gibi
oysa karanlıktan kaçalı yeni olmuştu senin için
kötü karanlıklardan – sinsi siyahlardan
“bizimki iyi karanlık ama değil mi “de diyemedim
seni seçemiyordum – sessizliğini seçebiliyordum
birkaç metre ya da bir heyecan boyu uzağımdaydın
sadece kokunu ve nefes alışlarını hissedebiliyordum
bunlar bile yeter de artardı bile – ki artardı benliğime
müzik hiç bu kadar yakışmamıştı sessizliğimize
bildin mi ? belki de hiç bilemedik

“beni gerçekten..”
dedin
sonra sustun
ben hiç bir şey söylemedim bir süre
sonra dudakların önce davrandı senden
belki de güvenimizden aldığı cesaretle
“beni gerçekten öpmek istemiyor musun” dedin
hiçbir şey söylemedim
yüreğimde birden oluşan dalgaları hissettim
ayağa kalktım
sessizce yanına süzüldüm
bir süre öptüm seni
edith piaf ne güzel söylüyordu , milord adlı şarkısında,
*“Ben sadece bir liman kizi..
Ve sokağın bir gölgesiyim
Gene de çok yakınınızdan geçtim…”

bir yandan saçlarını okşuyordum
çok mutluydum değil mi?
tam o anda- anın tam o kısmında
o yaşlı adamın kızı girdi
yaşlı adamın o evine
babasını ölmüş görünce
hiç çığlık atmadı – atamadı – lal bir çaresizlik belki de
feryat etmedi- edemedi- dilsizliğine yenik düşüp
karanlıkta ağlamaya başladı – başladı ağlamaya karanlıkta
babasının yanı başında – kalbinin hatırlattıklarıyla
biz karanlıkta sevişirken – sevişirken o anları bilir gibi
tam o sırada – akrep , yelkovan ve diğerleri biraz utanmışken
seninle geçmişim sevişiyor aslında diyemedim
ama çok mutluydum
bildin mi? – bildik mi peki kaç mevsim sonra?

Oktay Coşar

Paylaş:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Şiiri Değerlendirin
 

Topluluk Puanları (37)

5.0

100% (37)

Kimsesiz sokak fahişesine mektuplar Şiirine Yorum Yap
Okuduğunuz Kimsesiz sokak fahişesine mektuplar şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Kimsesiz Sokak Fahişesine Mektuplar şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
hena
hena, @hena
27.12.2016 12:15:17
5 puan verdi
çok çok iyiydi,okudum yine okudum.Şiir mı öykü mü diye düşünmedim bile,o kadar gerçek ve güzel ki anlatım..
NURGÜL SOYDAN
NURGÜL SOYDAN, @nurgulsoydan
28.1.2013 01:07:24
5 puan verdi
Bir yaşanmışlığın en güzel duygularla dökülmüş mısralarınıza..çok beğendim...duygularınız hiç solmasın. Saygılar.
sunduzyaşar
sunduzyaşar, @sunduzyasar
22.12.2012 07:59:18
hayatların duyguların can bulduğu şiir.. Lirik bir anlatım.. ve şiir ... teşekkürler şair çok teşekkürler...şiir okumanın hazzını yaşattığınız için.. saygımla..
Sebahat Şahin
Sebahat Şahin, @sebahatkara
20.12.2012 01:03:43
5 puan verdi
herkes öyle güzel yorumlar yazmış ki

sanırım şairin öz eleştiriyi sevdiğini bildiklerinden olsa gerek

bu sayfaya rast gelmek güzeldi

ve seri halinde olsaydı okuyucular için daha mı heyecanlı olurdu dedim

lemide
lemide, @lemide
19.12.2012 11:55:59
5 puan verdi
Farklı bir şiirin girdaplarında yüreğim fora tebrikler
Feyza Can
Feyza Can, @feyzacan2
17.12.2012 12:22:27
5 puan verdi




birileri karanligini unutmus..belki Ankara sokaklarinda.
sen sairsin karanlik sokaklarda aydinlik bir sair hemde.
iyi ki yaziyorsun ve iyi ki okuyoruz seni.
iyi ki denk dustu yollarimiz.

kilometrelerce saygilarimi sunuyorum ustaligina.



Naci KASAPOĞLU
Naci KASAPOĞLU, @nacikasapoglu
17.12.2012 07:23:32
//alışık bir sokak fahişesine şiir yazmışsınız//

ne büyük emek doğrusu..

kutlarım
Maşide Kılınç
Maşide Kılınç, @masidekilinc
16.12.2012 21:25:49
5 puan verdi
Şu an ekrana bakamıyorum gözlerim gitti :))
Şiiri gözlerim ağrıyana kadar okudum yetmedi yazılan yorumları okudum
yetmedi senin yazdığın cevapları okudum
yetmedi kör oldum bir de yorum yazdım
Allah seni iyi etsin şair bu kadar da iyi yazma
bu kadar da iyi yorumlar alma(biri hariç bence ayıp etmiş berbat felan yazmıyorsun)
bence öykü filan değildi bırakın bunları tamamen şiirseldi şiir'di aşktı
her şeydi...
Emrullah Bedir
Emrullah Bedir, @emrullahbedir
16.12.2012 20:53:40
5 puan verdi
Güzel, ilginç bir şiir ancak; kelime tekrarının çok fazla olması ve şiirin çok uzun olması insanı yoruyor biraz. Yine de vazgeçmeden sonuna kadar kendini okutturuyor.
Sev_tap
Sev_tap, @sev-tap
16.12.2012 20:37:24
5 puan verdi
bu bir şiir...anlatımı, aktarımı ve hissettirdikleriyle...şiirde öyküleme yapılamaz diye bir kaide mi var, ya da var da ben bilmiyorum belki...her şiiriniz mistik bir dünyaya çekiyor insanı ve her şiiriniz sıradışı...şiir bir aşktır, bir yaşamdır bence ve bu şiirde o aşkın o yaşamın tiyatral bir şekilde dile getirilişiydi...en azından ben öyle okudum, öyle duyumsadım...teşekkürler, tebrikler sevgili marcel...sevgimle...
Noyan Safi Sel
Noyan Safi Sel, @noyan-safi-sel
16.12.2012 20:36:23
5 puan verdi
Oktay hocam tekrar tekrar okudum tartışmasız bence
çok güzel bir ŞİİR yazmışsın tekrar tebrik ederim...
incsoft
incsoft, @incsoft
16.12.2012 20:07:24
Bu bir nesir efendim, bana göre bu; nesrin kararlaştırılmış yerlerinden bölünmek suretiyle aşağı satıra indirilmesinden zorlanmış bir nesir.
Tırnaklar, tireler ve bir dolu noktalama işareti de eseri yorucu yaptığı kadar nesirleştirdiğinin de göstergesi.
Belli ki söyleyeceğiniz çok şey varmış ve bunun telaşlı psikolojisi bir hayli hissediliyor.
Saygımla.
Payanda
Payanda, @payanda
16.12.2012 19:33:00
5 puan verdi
Sevişmiş...
nene hatun
nene hatun, @nenehatun
16.12.2012 18:50:36
5 puan verdi
Şiirsel anlatımla kurgusal öykücük evet iyiydi ve ben böyle anlatımları daha çok benimsediğimi farkettim anlatımda bir farklılık da dıydık :)

teşekkürler

tebrikler saygımla.
Serhat AKDENİZ
Serhat AKDENİZ, @serhatakdeniz
16.12.2012 18:06:27
5 puan verdi
şiiri eklediğinde okumuştum . ve ilk izlenimim Oktay'dan daha iyilerini de okudum olmuştu. uzunluğunca beni doyurdu diyemem
fakat bu önemsiz ya da değersiz demek değildir kesinlikle bende. olsa onu da rahatlıkla söyleyecek kadar kendime ve cesur okurum şiirleri çünkü.

öncelikle şiire ve şiir türevlerinin anayasasını! bozar bir uzunlukta olduğu doğru. fakat uzunluk okunmasına engel midir ? değil
şâirin duyguları çoğalmışsa ve kendisi bitirmeden şiirini kim ne diyebilir ki buna kim karışır.

şiirin anlattığı boyutta bir dünyayı kurmak onu hayal edebilmek kolay iş değil. hiç tanımasam ya deli derim bu adama ya da dâhi. şiirin; kısa pantolonlu ama lâl bir çocuk olmasındansa bir palyaço dağınıklılığıyla şaşkınlığıyla bana bir şeyler verir-anlatır olmasını karşılaştırmam bile...

Oktay zaten şimdiye dek bu tarzda yazıyordu biraz uzun tutması mı onu gözlere batıran? sıra dışı akıl dışı ve yaratıcı bir adam bu. alışılmış yazsa kendisi olmaz kesinlikle. ve başkalarının beğenilerine göre çalışanlar mezarcılardır bildiğimce
bir de ısmarlama terziler. okuyup anlamak ya da hiç okumamak kişiye kalmış bir şey. fakat hiç okumadığı halde
-hadi uzunluğunu şikayet kabul ettik sayalım- tadını beğenmeyenler biraz haksızlık etmiyor mu etmez mi. ''han duvarları''
şiirini bilmeyen yoktur diyorum şiirle alakalı olanlar.


Ve bende Sem'ya katıldım o not şiirin en berbat en kötü yeri Oktay sen dahil hiç bir şâir yazdığını rencide eder derece tartışmaya girmemeli şiiriyle .

ve biraz da esas güne gelmesiyle ilgili serzenişler. bilmem var mı acaba? yahu benim şiriim neden güne düştü oysa daha iyileri de vardı diyen?

bırakalım şu şiirsel ödül saçmalıklarını eğer yapacaksak da bunda devamlı ve tutarlı olalım iyi şiir iyi eser üretmek adına . büyük şiirler yazalım da kimse okumasın gerekirse. şiiri seçenler de bizler gibi kişiler ve ben çok da şiir değeriyle ilgili karar verildiği inancında değilim zaten. mesela bir şâir üst üste çok kuvvetli örnek şiir yazamaz mı? bir nevî süreye bağımlı ardışıklık bana göre kimse darılmaz umarım. gerçek bu ...
konuyu uzatmak istemem . ama yapılan tartışmaların neredeyse hiç birinin şiirle ilgili olmadığına ise adım kadar eminim...


hürmetle
sakaogluhasankucuk
sakaogluhasankucuk, @sakaogluhasankucuk
16.12.2012 17:52:45
Olmuş bir hikaye mi, yoksa bir kurgu film senaryosu mu yazdınız pek belli değil ama okurken sıkılmadım,
hep bir sonrasını merak ederek okudum. Zamanım da vardı yani; tebrik ediyorum.
Angie
Angie, @semaenci
16.12.2012 17:29:24
5 puan verdi

Sevgili Oktay izninle şiirin altına yazdığın notu eleştirmek istiyorum.
Ben bu sayfada bir şiir okudum. Şiir sayfasına eklendiği için değil, sesi ahengi sunumu ve söyleyişiyle bende şiir hissi uyandırdığı için. Bu metin ne bir retorikti ne bir hezeyan ne de şiirsel öykü. Tabii bu bana göre. Ama öyküsel bir şiir desen yine o kadar takmazdım kafaya. Ancak notundaki tanımı bu esere yapılmış aceleci bir tanımlama diye düşünüyorum. Hatta acımasız.

Şiirini kategorilendirmek bir şairin işi olmamalı. Hatta eser bazında ele alırsak sanatçı bunların dışındadır.
Kaldı ki sen hep deneysel yazıyorsun. Yani mevcut şiir tanımlarıyla bu esere yaklaşmak ne kadar doğru? Ki sen farklı bir soluksin şiirde, bunu hep söylüyorum. Ve bu şiir (şiir diyorum çünkü taşıdığı endişeler şiir türüyle paraleldir) o notu cidden haketmiyor.

Kalıpların dışında mısralar okumak oksijendi benim için.
Kutluyorum.




Doysal
Doysal, @doysal
16.12.2012 15:27:24
Bu şiirdeğil,dediğiniz gibi kurgusal bir öykü olmuş..İnsanı biraz sıkıyor..Ama meraklısınına iyi gelir..kaleminiz susmasın değerli şair..
yabaninciri65
yabaninciri65, @yabaninciri65
16.12.2012 14:27:59
bir de deniyorki okumayan milletiz

bu kadar uzun (şiiri) okuyan anlayan yorum yapan değerlendirip güne getirenler varsa demekki okuyoruz

okuyan milletiz çok şükür
Nil Gün
Nil Gün, @coldeki-kelebek
16.12.2012 14:19:53
5 puan verdi
Yorum bıraktığıma bakma Marcel usta hepsini bitirmedim şiirin
yarısını dün gece okudum birazını bu sabah birazını demin çoğunu yarın, kalanını üç ay sonra okucam...
sayfa bi yere gidecek değil ya

ben bu sayfayı gidip gelip oynucam
evet evet, oynucam

tüm karakterler öyle gerçekci ki
gözümde sahne,dekor
dış ses (seslendirdiğin şiirlerden de biliyorum senin sesin çok uygun)
kostümler, efekler, sisler herşey ama herşey canlandı


Çok güçlü bir eser
hem şiir
hem öykü
biraz eklemelerle novella
biraz oynamayla tiyatro

keder elem hüzün işte o üzünçlü duyguların saldırısına uğruyor okuyucu ama
bu acıda , bu acının gücünde farklı bir tad var
zevk veren bir hüzün
çünkü okuduğumuz tuhaflıklar
hayata benziyor

hergün önünden geçtiğimiz ama görmediğimiz insanlara benziyor
bize benziyor
içimize benziyor


insan gülerken ağlar ya
işte öyle Marcel usta

işte öyle...
lacivertiğnedenlik
lacivertiğnedenlik, @lacivertignedenlik
16.12.2012 13:50:47
5 puan verdi
'' Bütün aşk mektupları gülünçtür, ama aşk mektubu yazmayanlar daha gülünçtür''


Kutladım Marcel
Nevin subaşı
Nevin subaşı, @nevinsubasi
16.12.2012 11:34:55
Berbat yazıyorsunuz Macel ...

ciddiyim ve hatta kendime benzettim satırlar arasındaki çırpınan kalem tıkırtısını

.

//ölmüş olabilirsiniz diye eğilip bakasım geldi
-yok yok nabız var. devam //

şiir çok kez tiyatraldir demiş midir kimseler? dememiş ise ben demiş oldum :)

sevgiler
Hasan Tan
Hasan Tan, @hasantan
16.12.2012 11:12:17
Varlığın ilk elden yapı taşını bozmak gibi bir şeyin şiiri ; şizorganik halleri ruhun.

Şair ve fahişe; etik teatral kurgunun vazgeçilmez karakterleri, haylaz, melankolik, komik. Şiir beni yanlış anlamasın sakın bu hayat demek, biz demek, hallerimiz demek. Nihayetinde kral da, soytarı da, fahişe de, şair de insandan zuhur eden tiplemeler.

Mevcudatın şiiri gibi de geldi bana bu kez, ya şair o senaristleri kıskandıracak dehasını o kadar mükemmel kullanmış olacak ki gerçeğe bu kadar yakın, gerçeği bu kadar hissettirici olmuş şiir, ya da gerçeğin ta kendisi.. Varlık olmadan hayaller bile yer bulamıyor kendisine.. Olmayınca eşya rüyası da, hayali de olmuyor malesef..

Şiirin satıraraları diyor ki; şiiri yavaş yavaş ve sabırla okuyun. Hepinizin hayata dair bir hazırlığı, tecrübesi, yaşamışlığı vardır, hayatınızı gözden geçire geçire okuyun şiiri. Şiirdeki diyaloglar ayrıca güzel, güncel dilden lirik savrulamalara dönüşmüş..

Şiir sağlam, karakterli, derli toplu.

Teşekkürler Oktay Coşar..

" bir adam yaratmak'ı vardı necip fazılın.." yaratmanın ne menem bir iş olduğunu anladığından olsa gerek öyküyü baş karaktere ithaf etmişti.

kelimeler kalabalık ve kimi de fazlalık gibi görünse de "yaratmanın azametindendir.." diğerek olgun onur'a selam yollamalıyım..:)

demek için geri geldim..

Hasan Tan tarafından 12/16/2012 11:17:48 AM zamanında düzenlenmiştir.
Şükran AY
Şükran AY, @sukranay
16.12.2012 10:29:49
5 puan verdi


Tek kelimeyle muhteşem bir eser okudum yetkin kaleminizden.

Teşekkürler paylaşım için saygıdeğer hocam.

kalben tebrik ederim yetkin kaleminizi ve yön veren yüreğinizi.


Saygılarımla.
















Şükran AY tarafından 12/16/2012 8:57:26 PM zamanında düzenlenmiştir.
Necla Kezban Turan
Necla Kezban Turan, @kezbanturan
16.12.2012 09:47:37
tebrikler Marcel...seni burda görmek ne güzel...

=)
om
omerkılıc33, @omerkilic33
16.12.2012 09:31:14

çok güzel başlangıçlar yapmışsın ama şiir bir süre sonra sıkıyor insanı aslında şiiri üçe bölüp öyle yayınlasaydınız üç gün üst üste seviştirseydiniz günün seçkisi ile biz d doya doya sevişseydik şiirinizle ..bitimsiz bir haz duyardık geceye akan sonra sokulsaydık sevgililerimizin koynuna şiirinizi hatırlayarak aşk yapsaydık bitimsiz ...Şehveti şiirinizden gelen

Her şeye rağmen çok güzeldi tebrik ederim ..Yorumlarınız için sayfama da beklerim güzel yorum yapmanız için
OlgunOnur
OlgunOnur, @olgunonur2
16.12.2012 08:57:08
Şiiri kopyalayıp buraya yapıştırdım, yanlış gördüğüm ve beğenmediğim dize aralarına girip, pasajlarda fazla bulduğum kelimeleri yazıyordum. Baktım ki bitmek bilmeyecek, vazgeçtim. :)

Özetle; şiirde kullanılan ben-sen-gibi vs. gibi tekrarı çok sıklıkla yapılan ve anlamsız yerlerde kullanılan kelimeler şiiri bozmuş. Oysa Oktay Coşar şiirlerini severdim ben, ne hikmetse bunu pek beğenmedim, kanaatim şu ki; bu şiir aceleye gelmiş.

"mektuplarını sakladığı çekmeyece koymuştu" Sanırım çekmece zühulen yazılmış.

Eğer bu şiir mavi kurdelalı olsaydı pek önemsemeyecektim güne gelmesini, ama kırmızı kurdela takılmasını anlayamadım.
Ve bu kez seçkiye getiren arkadaşların şiirin tamamını okumadığını hükmettim. Elbette arada olur böyle şeyler yadırgamıyorum, lakin son günler seçki konusunda sıklıkla yapılan eleştirileri gözlemleyince, bir uyarı da benden gitsin istedim. Kırmızı-mavi olayına da değinmemin sebebi, yönetimin sıklıkla mavi kurdela ile asılan şiirler eleştirilsin, şiir tartışılsın demeleri...

Selam ve saygımla, asılan şiiri herkesin sonuna kadar okuması dileğimle... (özellikle yorum bırakanların ve bırakacak olanların) :)

Ha unutmadan, şiiri beğenmedim mi? Beğendim, sadece üzerinde çalışılmalıydı diyorum özetle... Bazı gereksiz, lüzumsuz kelimeler ayıklanmalıydı ve fiil çekimlerine de özen gösterilmeliydi.






OlgunOnur tarafından 12/16/2012 6:31:30 PM zamanında düzenlenmiştir.
Râzı.
Râzı., @rzi-
16.12.2012 08:13:21
değişik...ilginç ve güzel...


tebrikler
glenay
glenay, @glenay
16.12.2012 06:13:57
İki hayat hik3ayesini bir kitapta toplamış gibi,

güzeldi,

tebrikler,

selâmlar..
meltemecem
meltemecem, @meltemecem
16.12.2012 02:00:21
nefes al şair...piaf gitmiş şiire...çok önceden görülüp hayra yorulamamış rüya gibiydi...hayır olsun ;)
mori kız
mori kız, @mori-kiz
16.12.2012 01:33:32
5 puan verdi
oku oku oku oku oku
durmadan oku
ve git herkese bu güzelliği, şöleni anlat...
lamour
lamour, @lamour
16.12.2012 01:20:29
5 puan verdi
seni okuyunca şiir beynime dolanıyor ele geçirilmenin en tatlı hali :)


ruhuna yakışıyor


sevgiler
KUVVA
KUVVA, @ferhatkeremgil-
16.12.2012 00:56:06
Şiirin gücü, dışarıda bıraktığı sözcüklerin sayısıyla doğru orantılıdır.

"--Nasıl oldu?
--Len napçan işine bak"

Afşaroğlu tarafından 12/17/2012 12:02:59 AM zamanında düzenlenmiştir.
asude_vuslat
asude_vuslat, @asude-vuslat
16.12.2012 00:48:00
5 puan verdi
çok çok uzun bir şiir,çok çok hüzün barındırmış, yorumum kısa ve öz olacak...

:-(
buket cihan temür
buket cihan temür, @buketcihantemur
16.12.2012 00:46:06

Uzundu ama yormadı, akıyordu kelimeler ,hikaye baktım bitmiş

Uzun düşüneneler nasıl kısa yazsın ki muhteşem detaylarla yerini hak etmiş

Kutlarım yalnız kendine benzeyen şiirler yazan müstesna şairi


Kalimera.
Kalimera., @kalimera-
16.12.2012 00:39:59
5 puan verdi
Fiyuvvvv


yani, ancak ıslık çalınır böyle bir şiirden sonra

alkış da gelir elbet ardından

kutlarım arkadaşım

nefes almadan yazmışsın bence ki ben nefes almadan okudum

birbiri ardına devrildi sandalyeler
tökezledi hayatlar
ve aşk olduğunu zanneden âşıkların hayalleri

.........tebrik edeyim yav, susayım en iyisi.

ışıklar ve sıkıntılar kapansın lütfen! az sessizlik.
Kadir YILDIZ
Kadir YILDIZ, @kadiryildiz
16.12.2012 00:06:18
oyy oyyy
nasıl bir şiirdi böyle
uzundu ama çekiyor içine şiir

kaleminiz susmasın
Angie
Angie, @semaenci
15.12.2012 20:04:00
5 puan verdi


Off dedim off..nasıl bir şiirdi bu böyle...nasıl bir ruh halidir bu bir düşle bir hezeyan arasına sıkışmış gibi. kurgu tamam ama o kurguya hayat veriş! Çok çok güzeldi Oktay.




Noyan Safi Sel
Noyan Safi Sel, @noyan-safi-sel
15.12.2012 19:18:00
5 puan verdi
içimden fahişeler geçiyor melekler kadar masum
gerçek bir şiir kadar ıslak
yaşamak biraz da galiba sarhoş kalmak...


tebrik ederim çok güzeldi...
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL