mutaassıp bir alfabenin imgesiyim
sevişmek yasaktı kırk iki kelimelik yuvamızda
bazı kentlerimde haramdı,
cümleleri öpüşmelere bölen virgüller
o yüzden belki de
bir süre rölantide seviştim
işsiz güçsüz hayallerimle

- ruhumun şarjı bitiyor.
- gözüme beyaz gelen bir bulutla - belki


Matematik biraz da meraktır, yeni şehvetler doğuran
yuvarlak kalçaların yarı çapını çözmeye çalışırken
çocukluğumdaki pi sayısı engelliyor çözüme gitmeme

- Ne de tuhaf
- Gepetto’nun kalbi durdukça canlanıyor pinokyo

Pinokyo şimdi kocaman adam oldu
bir barda fedailik yapıyor
mutluyum diyenleri almıyor içeri
gecenin içinden sokmuyor yalancıları

Acılarımı, incitmeden, hüznünle tara
Otuz iki dişi olsun tarağın
Otuz iki dişli, uçları geceyle bileylenmiş tarak

Kocamış bir türkü yakıyorsun, başımın üstünde
nazarlara gelmeyeyim diye
kem gözlere daha geç geleyim diye

En çok şunu isterim ki :
birlikte hayatı seyredelim
ıslak kalpli şiirler ırmağının kenarından
böyle, paçalarımızı, acılarımızı sıvamış,
gülümserken, bizi seyreden tutkulu bulutların gözleri

Demiştik ki :
mutaassıp bir gençlikten geliyorum ben
bu sayfalarda
hangi imgeler helaldir bilemiyorum
benim kentlerimde
esin perileri işsizdi topyekun
ki sonradan farkettim ben de
zehirin de bir tılsım olduğunu
ve her zehirin düşlerden bir panzehiri olduğunu

Ve ben,
sizler için otlatırım koca bir ihtiras sürüsünü
besili, daha besili arzularım, arzularımız olsun diye
ki ürkmüyorum asla,
eskidenmiş o hurafeler :
sürüden ayrılanları en fazla sancılarım kapıyor ...

Oktay Coşar