9
Yorum
13
Beğeni
0,0
Puan
1045
Okunma

ŞİİR...
Şimdi terk ediyorum
Dokunamadığım tüm şehrin IŞIKlarını
Kar döken mevsimleri
Alnından öperken gidiyorum
Beyaz bir zamanın siyah yanındaki resimlerini
Çalar saatler sabahı çalmadan
Son kalan yaprak dalından düşmeden
Düşmek varmış uzaklarındaki diyarların yollarına
Kovalamasa anılar biraz daha beklemek vardı
Son durağın ertesi zamanda kalan bir zamanda
Son otobüslerin amansız kalkış telaşı
Ateş bırakırken beyaz yüzlü bir mevsime
Sevişmelerden kalan terler sarkıt olurdu
Ten kokusu sinmiş kanepelerin üstündeki yorganlarda
Derin bir gecenin karanlığı bürünürken her yere
İşsiz kalmış sokak şarkıcılarına kalırdı duygular
Bacasız gemiler uzar giderken bilinmeyene
Rıhtıma tek sahip çıkandı yağmurda ıslanan umut martıları
Ertelenen üşümeleri ısıtan tek şeydi belki de eskiler
Kar suyundaki çayların çaydanlığındaki sıcaklığı
Çifte kavruk bir aşkın resmi çizilirken kıyılara
Sulu sepkendi her şey yağarken gök
Çalgıcıların dilinde bir zamanların şarkısı
Sokaklar çok ıslak
Ve kaldırımlar alabildiğine küskünce bir geceydi
Bileti kesilmiş yalnızlığın melodileri rüzgarın ıslığına karıştı
Çırpınırken limandaki tuzlu su
Yosun kokan bir anın saatiydi
Her şey gitme vakti çalıyordu kalmaların naçarlığında
Şimdi terk ediyorum
Dokunamadığım tüm şehrin IŞIKlarını
Kar döken mevsimleri
Alnından öperken gidiyorum
Şimdilik hoşça kal…
“kim bilir belki de bir şiirle yeşerirsin bahar habercisi düşlerimde…Ama yine de hoşça kal hep..Giderken ben başka bir şehre…Karanlık bir hiçti..içerken kokunu gizlice…”