2
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
979
Okunma
Gün ağardığında
Senin nefeslerinin yaşandığı
Bu kentin çok uzağında
Benim nefeslerim atıyor olacak
Sen henüz güneşi görmemişken
Ben çoktan
Yeni bir günün
Güneşi altında
Yeni bir ufukta
Sana bu satırları yazacağım
“Kal” deseydin güzelim doğmazdı belki
Üzerimize başka bir güneş
“Gitme” deseydin belki bu şehir
Yine ikimize de açardı kucak
Isıtırdı belki ikimizi de
“Gitme kal” deseydin ısıtırdı
Yanık yüreklerimizi bu ocak
Ama çok geç artık
Her şey için güzelim çok geç
Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak
Sen hep bildiğimiz şehirde bildiklerini
Ben bilmediğim şehirde bilmediklerimi
Ayrı ayrı yaşayacağız
Sen bildiğimiz şehrin sokaklarını
Ben bilmediğim şehrin sokaklarını
İkimizde bizsiz dolaşacağız
Sen bildiğimiz şehrin çay bahçesinde
Bensiz tek şekerli çayını yudumlarken
Ben yeni öğreneceğim çay bahçesinde
Açık çayımı sensiz yudumlamayı öğreneceğim
Sensiz tadı ne kadar buruk da olsa
Boğazımdan inecek istemeyerek
Kim derdi bu şehir günün birinde
Bize küçük gelir
Kim derdi bu şehir bu kadar kalabalık
Şimdi sen
Bildiğimiz bu şehirde
Kayboluyorsun
O küçücük sokaklarında
Caddelerinde kimselerin olmadığı
Kimselerin seni görmediği bulvarlarında
Öyle mi…
Şimdi ben
Kalabalıkların omuzlarıma vurduğu
Koca kentin sokaklarında tek başıma
Yalnızlığımızı soluyorum
Titrek kirpiklerimde
Bir tanıdık simada sen köşe başında
El sallıyorsun “dur gitme kal” der gibi
Çok geç, çok geç güzelim
Çok geç artık her şey için
Çok geç
Sensizliği öğreniyorum şimdi kendi kendime
Sensizliği öğretiyorum damarlarımdaki kanıma
Ve alıştırıyorum yüreğimi sensizliğe
Yine de ben alışamadım senin sensizliğine
Ya sen...
Ya sen alıştın mı bizsizliğe
Alıştın mı nar tanem…
O doyumsuz şehrin sokaklarında
Dolaşabiliyor musun şimdi tek başına
Yapayalnız
Bizsiz
Dolaşabiliyor musun…
Faruk ANBARCIOĞLU
5.0
100% (2)