6
Yorum
10
Beğeni
5,0
Puan
1454
Okunma
Noktasız virgülsüz dokunmak ben deyim masal sen de firar bu şiir
Parça tesirli bir kent yalnızlğında çatısız sokağımın çocukları
Tanrının külünden rüzgar yakarken ateşin kutsal atsı Ay’la birlikte bir adam doğdu.
Farklı ırkta. Rengi üşüyenlerin olduğunu duyup başladı aramaya yok ülkeden boş imlere, duyanlara sordu. Bir martı söyledi’ Ayın ucundan gülerlerken gördüm
taş atıyorlardı şehrin şeytanlarına. Bak görüyor musun hiç kirlenmiyor kanayan elleri. Gülüyorum- kırmızıya inat ama biliyor musun acıtmıyor aşk kadar hiç bir yara
Törenlerle göğe ayak basarken
açım’ çöle bağırıyor Yuzarsif
Su’ şahadet parmağım da emdiğim magma
Teke tek dövüşüyorum kara bir akreple
Musa’ ağzının kıyısınsa mor bir kuzgun
leşime dönen şemazen
Kibele öldü duydun mu anne
kuma gömdüler, çocuklar ve kuşlar ağlamasın diye
Tanrı konuştu.’Cümle aralarına baktı şu kaçak ruhlu adamın ameli kötü
sürgün bir adenli. Ademin kovulduğu bir masal vardı ya hani’ Eva güldü
Ben çıplaktım Medusa tuttu ellerimden bulutları giyinip cıktım bir elmadan
mevsim yağmurlarıyla seviştim ve bir katil doğurdum sonra bir sürgün
ama aşktım bir birini tamamlayan kelimler buldum ve kovuldum kendimden
olmamış belki yaşanmamış bilinmez dedim ya
Melun bir söylenceden geldim Kusursa sevgim...
Bir iguananın yelesinden çıktım anla beni
aşk kadar çocuktun
ölüm kadar gerçek
Sen sustun ben konuştum
bir şiir ki düş kadar melun
öperken geceye düşen gölgeni
taş kesiyorsa gözlerim
melez bir ruhun itirazıdır anla
ben bu dünyalı değilim
...
5.0
100% (11)