15
Yorum
15
Beğeni
5,0
Puan
1715
Okunma

-Abi bak yağmura inat sana armut getirdim.Kafam kaşınıyor ya sabah sabah :-)) Ankara’ya akşamdan yağmur düşmüş birde ağacların dibine armutlar.Bende toplayıp sana getirdim kafama at diye :-)))
İlahi "dilek yıldızı" milletin sırtı kaşınır sopa yemek için illa sen kafadan yemek için armut getiriyorsun ya...Al kafana kafana armut...Armut kafalım tabiki yine beğenmedim....Sen kaç saklan yine.....Akşam ne yazacan onu düşün...Beğenmedim yine olmamışşşşşş :-))))
-Yafffff abi yaffffff offff beee offff ağzımla sana kuş tutsam yinede atarsın sen kafama sert armutları....Bu arada ne haber 100 e az kaldı ....:-))))
Bak bakkkkk bakkkk halen konuşuyor armut kafalımmmmmm...Saklan nulennnn.....
AĞLAYAN MEVSİM...
Dün akşamdan bir mevsim ağlamış bu şehrin üzerine
Gündüze teslim olmuş lambalar çoktan söndürülmüştü
Islanmıştı, dar yollu sokaklar birde kedilerin tüyleri
Saçak arasına geceden sığınmıştı serçeler…
Birkaç insan gördüm şemsiyesiz
Kaldırımların son kurusunda adımlayan
Henüz on üçünde bir çocuk
Ovalarken gözlerini işe gidecek birazdan gelen ilk minibüsle
Sığınıp durağın siperine serçeleri izleyecek
Çiseleyen yağmurdan bir damla kirpiklerine çarpacak az sonra
Islak bir kedi gelip ayağına sürtünecek ısınmak için
Delik ayakkabısından sızarken sular, çorap üşüyecek
Şimdi bir araba onu alıp işe götürmeseydi eğer…
Çoğaldıkça kalabalık yağmurun hıçkırığı artıyordu
Arınmak için yıkanırken caddeler
Gecekonduların kırık kiremidinden damlıyordu kış hazırlığı
Bir baba cebindeki üç kuruşla iki zeytin alırken
Kömür gözlü çocuklar içi boş saç sobaya sarıldılar
Çatlak pencereden giren yağmurun serinliğini misafir ettiler
Bir ekmeği dörde bölerek üleşirken
Lokmalar boğazlara takıldı bir mevsim ağlarken dışarıda
Bir yama daha dikildi diz kapaklara
Bir leğen daha konuldu oda ortasına yağmur için
Gök gürültülüydü yürekler sessiz kalkılırken sofradan
Son kalan zeytin ufaklığa bırakıldı erken büyüsün diye
Giderken ana temizlik için bir eve
Baba koyuldu yola işçi kahvesinde iş bulmaya
Yutkundu çay, üşüdü bardak, bir sonbahar kışa doğru koşarken
Kar beklide çok önceden düştü babanın saçlarına
Bir gece kondu ağladı bir de mevsimindeki yağmur
Şehir üşüdü
Kedi üşüdü
On üçündeki çocuk ıslandı
Çaresiz baba gizliden doldurdu gözlerini
Yağmur hiç durmadan yağdı çatılara
Saçak arasındaki kuşlar hep s u s t u l a r üşürken gizlice…..
5.0
100% (16)