6
Yorum
18
Beğeni
5,0
Puan
1451
Okunma
dokuz canlı ayrılık
kırkbir katlı acılardan düşüyor
ölmüyor, çoğalıyor
böyle bir mahlas işte, çıplak duyguların yerine
billur bir güne paha biçilemez
sürekli bir tenasül hali, cümleli mahremiyetimde
bütün maziler kumbarada
nasıl bir tasarruftur sürekli ağlatan
kuşkular doğurgandır
göç mavisinden hep geçerken
sıla kağıtlarına konup da
cümlelerden yumurtalarını bırakırlarken
bütün zamirler bir kervan-da
ağır ağır senleşiyoruz-benleşiyoruz
yine de çatlar bazı semazenlerin sabrı
kendi gözyaşlarımızın etrafında dönerken
İçindekiler :
Siz
Ben-ler
bazı metamorfoz cümleler
biraz proust
-Ten ve Ceza Hukuku-
-bazı dokunmalar yoklukla ödüllendirilir-
-karanlıktan evvelini bilemediğimiz için büyülüdür sürprizler.-
B harfiyle başlayan şiirler de muammadır.
Tıpkı M’nin başına gelenler gibi.
Ya da N’nin önlenemez hüznü gibi.
Öyledir gündelik ama sihirli küpürler :
"B.A kuşluk vakti ruhundan atladı."
Baş harfler de yazgının bir parçasıdır,
Yani :
Aslında yarım da bir tümdür.
Tüm ayrıntılar kırılgandır,
lakin kolaylıkla tozdan toprak olabilen
Kökünü siyah besler, kırmızı yaşatır, mavi mutlu eder.
Bir sözcük/boşluk/bir cümle/boşluk
bir anı/boşluk/bir gece/ boşluk
neyse ki boşluklar kanatlıdır,
kopup da yine yaşama ortak olan
tıpkı içini manifestolarımızla doldurduğumuz yalnızlıklarımız gibi
hüznü gizleyebilmek adına takındığımız roller gibi...
*
İki büklüm bir ekim sıkıntısı
afaki muhabbetler silsilesi
gökkuşağı pek ergen, daha toy renkleri
pek bir gıcırdıyorum bu paslı vakitlerimde
menteşelerime merhem, menteşelerime merhem...
Oktay Coşar
5.0
100% (18)