7
Yorum
9
Beğeni
5,0
Puan
857
Okunma

Nülen armut kafalı çocuk men san demedim mi bunlarla çıkma karşıma diye...
-Nayır nabi bu nalanın baskısı.
Sabah simitçi akşam gemici sen koş sevdiğin armut ağacına :-))) başlasın oyun o zaman.
KELİMELERDEKİ GEMİ..:-)
Duyulur yosun kokulu bir sevda
Vururken dalgalar uçurum önlerindeki kayalara
Sancılı bir martı atar çığlığını
Fırtınasındaki deniz kendi anaforundaydı
Uzak bir deniz feneri göz kırpar
Suyundaki mahzun balıklara
Pul pul ıslak kalırken yalnızlık bir kumsalda
Köpüklü dalgalar çelme takar ayalarıma
Şişelere doldurulmuş kağıtlar atılır denizlere
Kurtuluş müjdecisi olurdu mektuplar
Kimi ağlara takılan kimi kayalıklarda kırılan
Issız adaları ıslatmak için düşerdi yakamoz
Yarım kalmışlık ayın gölgesindeydi
Kayarken kuzey batıdaki bir yıldız
Bir bulut çekildi güvertedeki gözcünün gözüne
Lodos fısıldadı seyir defterindeki satırlara
Mısralar yağdı grisinden bulutlara
Doldu deniz mavisindeki hasretine
Kızılca kıyamet koptu sallanan gemilerin üzerine
Kırıldı pusula dümen kar etmez yol almalara
Çalkalandı yürek liman uzağında
Acılara tutunmak varmış filikalarda
Boğulurken aşklar gün batımlarında
Ölü martılar yağdı gökyüzünden
Çakır keyfindeyken ıslandı sigaram
Zulamda bir özlem karıştı kara denize
Gece susturdu içimdeki geveze kelimeleri
Şimdi boğulma vaktiydi yetmeyen sözlerim tıkanırken dilime
Mavi kavuşmalar kaldı okyanus yeşiline
İkinci baharlar dökerken sarıyla
Sonbahardı batarken sandallarım
İçte bir yarım kalmışlıkla boğuldu tüm mürettebatım
Yandı su yandı gemim batarken ben
Sustum...
Özlemin karışırken dalgalara
Sahildeydi eski ayak izlerin
Sakladım seslerini içime boğulurken hecelerimdeki kelimeler….
5.0
100% (9)