7
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
1007
Okunma

İlahi çocuk sabah sabah beni yine güldürdün ya... :-)Nerden geldi şimdi aklına bu simitçi şimdi. Tamam söyle bakalım yüzün yarısı kaç ?
-Elli mi ?
Yok yok yüzün yarısı astar gerisi armut belli.Yüzün tutmuyor değilmi artık böyle yazmaya...Hadi işe ben geç kalmadan sen saklan akşama kadar :-))))
Yoksa kafana armut yağacak şimdiden haberin olsun saklan bakalım.... başladı oyun
:-)))
SİMİTÇİ
Kuşlar kadar erkenciydi simitçiler
Yorgun uykuları bölünmeye başlarken işçilerin
Suskun sokaklarda gezdi tenhalık
Bir ekmek kokusu yayıldı fırıncı Orhan’ın bacasından
Tıslayarak durdu durakta kırmızı otobüs
Bekledi akşamdan bıraktığı yolcularını
Randevusuna sadık kalan şafak söküldü, bölündü gece
İlk yolcu sokuldu simitçinin küçük tezgahına
Gözünde rüyasından artan bir durgunluk
Verdi siftahını –günaydın- dedi çatlak sesiyle yolcu
Ertelenmişti gülümsemeler gün ortasına
Gevrek simitten bir ısırık alırken döküldü birkaç sussam
Dalındaki serçe gördü yere saçılan nasibini
Ürkekçe süzülerek kondu susamlı kaldırıma
Yol kenarı bir ağacın saçlarını taradı bir rüzgar
Sarı bir yaprağa yel değdiğinde o da indi yere
Sonrasında savrulup sığındı simitçinin yanına
İlk seferini yapan kırmızı otobüsten bir duman kaldı
Camı yastık yapan kafalar daldı uykularına
Her durakta çoğalırken kalabalık uzadı asfalt yollar
İzledi simitçi bir serçeyi bir düşen yaprağı birde giden otobüsü
Nasırlı elleriyle fabrikasına gidenlerden sonra geldi öğrenciler
-iki simit – dedi sırtı çantalı sarı saçlı çocuk
İrkildi kendine geldi çocukluğunu düşünen simitçi
Son müşterisi gittiğinde tezgahındaydı on simit
-Ya nasip çok şükür- dedi kendince topladı her şeyini
Varıp geldiğinde bir cami avlusuna ufaladı ellerindekileri
Yemledi sığınmacı güvercinleri seyrederken karşısındaki kubbeyi
Dilerken şadırvandan gelen su sesini kımıldadı dudakları
-Ya nasip çok şükür- sözünü bu sefer de güvercinlere söyledi
5.0
100% (7)