Eskimiş düşlerin resmini yapıyorum
Aşkla yaşamın gözlerine b/aktıkça
Umutla kesişen bir büyük coğrafyada
Bir yer var kendimle birlikte olduğum
Kanla yıkandığımız bu sarı ırmakta
Hüsranların salıymış tutunduğum!

Yüreğimizin meridyeninde asi gözyaşı
Hoyrat yakarılarla tükenen ömrümüz
Zılgıt anlarla avunan çocuk gönlümüz
Hangi deniz p/aklar günahkâr ruhları!
Kaç özlemin yıldönümü sarıldığımız!
Şaşkın simalar geçiyor ufkumuzdan
Düşlerin repliğinde ezbersiz elvedalar!

Mor dağlarımıza erken düştü yine kar
Yaslı gözlerimizde vakitsiz dumanlar
Hangi düşünüş sarar hazin yalnızlığımızı!
Hangi mevsimin yakarısıdır dilimizdeki!
Yansımasız yalanları gizlemiyor aynalar
Takvimlerin çığlığıyla kirlendi parmaklar!

Göründü tünelin sonu, şimdi bay/kuşlar
Onur ve asalet de atılmış bit/pazarına
Yokluğu satıyor fakirler umut tezgâhında
Bir adam vefayı istifliyor kâğıttan paralara
Erdem kriz nöbetlerine tutulmuş ne fayda
Yatmaya ramak kaldı acz/in musallasına!

Selahattin Yetgin