Hüznün sarı bahçesindeyim
Aylardan hep Eylül
Yüreğimin ıssızlarında özlemler
Vakitlerden aşk
Bir sevda yansıması duvarlarımda
Gövdemin yelkensiz denizinde
Yorgun bir balık
Kahırlı gönlümün tuvaline
Sevgiyi resmediyor o kadın


Bazen yüzümüzün tuvaline uzak bir resim düşürür ya hani hayat!
Alevle dans eden çobanın kavalından yükselen nağmelerce yayılır
Şarkıların valsı başlar ansızın
Bakir bakışlı aşkın alevi yakar yüreğimi
İşte o zaman atlasımdan çıkarak aşk olurum ben
Vakit sevdayı gösterir
Ekin tarlalarındaki ölümcül bir haykırış olur
Yoksul böceklerin serenadıyla tamlanır!

Kırk yamalıklı yüreğim söze gelir
Mevsimlerin kiri saçlarımdan dökülür
Mağrur bir hapishane olur yaşamak
Çiçeklerden fal tutar o kadın
Papatyalar ölümsüzlüğe çıkar
Karanfiller gözyaşlarımla açar
Ve mor dağlarda boy veren
O menekşenin çiyleri üzerinde adın yazar!

Kürekleri kıyıda unutulmuş bir gemidir hayat!
Duldasız bekleyişlerin hazin mezarlığıdır
Engin düşünüşlerin bekleyiş koylarında
Yargılı dünlerin yaşanmamış mezadıdır!
Yönsüz fırtınalara veririz ısrarla gövdemizi
Aşk, çığlıkları emzirdiğimiz ıslak vakitlerde
Kangren öpüşlerin dağlarındaki o özgür sarılıştır!


Selahattin Yetgin