1
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
1162
Okunma

“git,yeryüzünden bir avuç toprak al.”
ile
başlar hikâyesi…
sorgularken nalan olmuş toprağı
Rab karşısındaki tutumları
içine dokunur
rızk veren mikâil’in
melekler meleği cebrail’in
adem’den musa’ya akar zaman
olur gölgesi nankörlüğünün
kudret helvasıyla
bıldırcın
samira’nın böğüren buzağı
değil miydi
insandan putlar
hani Müslüman şirk koşmazdı
diye düşünür
bir dizi insan dizer boynuna
sırtında kamburlaşan kitapları
van gogh’un tabloları gibi
yakar hayali şöminede
yalnız Allah’tan iste
tabelasını
kitler
aklının çekmecesine
gürleyen bulut kirpikleri
yakan taş ıslak gözleri
“güneşin,kaftanını üzerine attığı…”
farkında değildir
“bir ben vardı benden içeru ”
İncire Zeytine Yemin Eden’in
vermediklerinin arkasından
ağlar bulurken kendini
Zü’l-Celâli Ve’l-İkrâm’ın
verdiklerine kör
verdiklerine sağır
verdiklerinden bîhaber
olduğundan bîhaber
dünya tu kaka
bir temiz O
içini daksiller
gönül gençyılmaz
ankara’da” feryad eder vakt-i seher”12eylül iki bin12
5.0
100% (3)